Senem Köse Bektaş

Senem Köse Bektaş

COVİD 19 İÇİN SÜPER BESİN VAR MI? 

Son zamanlarda yine vaka sayılarında artış olduğu ülkelerin sağlık bakanlığı tarafından bildirilmekte. Görünen o ki Covid 19 ile birlikte aslında ‘’yeni normal’’ de güçlü, sağlıklı ve mutlu olabilmeyi öğrenmek gerekiyor. Vaka sayılarındaki artış ile birlikte bana da en çok gelen sorulardan biri Covid 19 dan bizi koruyan yada tedavi eden besinler var mı?  Üzülerek belirtmek istiyorum ki  ‘’HAYIR’’ 

Ancak her türlü virüs, bakteri yada mantara vb mikroorganizmalara karşı yapmamız gereken tek şey Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak.  Bağışıklık sistemimiz üç ayaklı masa gibidir. 
1.ayak beslenme, 2. ayak egzersiz 3. ayak ise psikolojimiz... Bir masanın dengede ve sağlam durabilmesi için 3 ayağada ihtiyacı vardır. 

foto-1-bagisiklik-sistemi.jpg 

Peki beslenmede bağışıklığımızı güçlü tutmak için hangi gıdalara yer vermeliyiz?

Renkli, mevsimsel ve canlı beslenin. Yediğiniz her öğünde tabağınızın yarısı sebze ve meyve olmalı..Mevsiminde beslenmenin önemi, toprakta o mevsimde yetişen meyve ve sebze de bizim o mevsimde ihtiyaç duyduğumuz mikro besinleri(vitamin, mineral) ve fitiobesinleri içermesidir.

Enerji kaynağı olarak sağlıklı yağlar tercih etmelisiniz. Ancak seçtiğiniz yağı doğru ısıda kullanmakta bir o kadar öenmli. Mesela zeytinyağını yüksek ısıda pişirme sırasında kullanırsak, içindeki faydadan mahrum kalırız. İçeriğinde Omega 6 oranı yüksek olan ayçiçeği yağı, fınfık yağı, mısırözü yağı, soya yağı, pamuk yağı, aspir yağı, kanola yağlarını sofranızdan uzak tutmanızı öneririm. Yapılan bir çok çalışmada Covid 19 kadar tehlikeli olan kronik rahatsızlıkların temel sebeplerinden biri Omega 6 yönünden zengin beslenme olduğu görülmüştür. Şeker kadar tehlikeli !!!

Kaliteli protein kaynakları; Yumurta ( A, B12, çinko, demir ve selenyum kaynağı),  Küçük balıklar(Omega 3 kaynağı), Organik tavuk ve hindi (temel aminoasitler yaraların iyileşmesi ve bağışıklığın güçlü tutulmasında önemli rol oynar)

Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, semiz otu, maydanoz,vb),kükürtlü sebzeler (lahana,soğan,sarımsak,kereviz,ıspanak vb.) bağırsak floranızın güçlü olabilmesi ve iyileşme sürecinizin hızlanması açısından çok önemlidir. 

foto-2-hangi-gidalar.png

D vitamini takviyesi alınmalı,  ayrıca bol bol güneşlenmeliyiz. Çünkü Vitamin D’nin yüzde 90’ı güneş ışığı sayesinde sentezlenirken, yüzde 10’u besinlerle alınır.
A vitamini bağışıklı sistemimizin temel taşlarındandır. Işığa karşı çok duyarlı ama ısıya karşıda dayanıklıdır. Bakterilere, virüslere mikroplara karşı korurken genç ve sağlıklı kalmamazı sağlar. 

E Vitamini,  A vitamini gibi yağda çözünen vitamindir. Ve bağışıklık sisteminde yer alan diğer öenmli vitaminlerdendir.

C vitamini, En önemli iki özelliğinden biri bağışıklı sistemiz diğeri ise ruhsal durumumuzu stabile eder. Suda çözünen bir vitamindir ve fazlası vücudumuzdan 24 saat içinde idrarla dışarı atılır.

Çinko, bağışıklıkla birlikte insülin gibi bazı hormonları aktif duruma getirir, hücrelere zarara veren serbest radikallere karşı korur, iç ve dış yaraların iyileşmesini hızlandırır. Vucut çinkoyu depolamadığı ve üretmediğinden sürekli olarak gıdalar yoluyla alınmalıdır. İnsanlarda çinko eksikliği çok nadir görüldüğünden doktora danışılmadan sürekli çinko alınmamalıdır.  

Magnezyum  olmazsa olmaz dediğimiz minerallerden çünkü bir çok metabolik faaliyette rol oynar. Yemekle kombine alınması etkilidir. İki ineral arasında dengenin bozulmaması içinde magnezyum ve kalssiyım beraber alınmalıdır.

Omega 3 yağ asidi beslenmemizde olması gereken önemli bileşenlerdendir. Ancak takviyesinde  EPA ve DHA değeri yüksek olan, trigliserid formunda olan, IFOS onayı olan takviyeler terch edilmelidir.

Antosiyanin mavi, kırmızı ve mor renkli besinler (yabanmersini beryy üzüm çekirdeği), kanser başta olmak üzere birçok hayati hastalıktan koruyor. Faydaları renklerinde saklı, suda çok rahat çözünebilen bu maddeler, birçok enfeksiyon temelli hastalıkta mücadelede bağışıklık sistemini desteklemektedir. 

Quercetin; (çay fıstık soğan elma) bağışıklığımızı güçlendiren diğer bir antioksidan quercetin dir.  Yapılan bilimsel araştırmalar da quersetin (kuersetin) kullanımının inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
 
Oleuropin; zeytin zeytin yağı nın bilinmeyen mucizesi uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrını bünyesinde barındırıyor. “Zeytinin Tüm Mucizelerinden Yararlanmak İçin Doğal Zeytin Tüketmeli”dir.

Beta glukan; (mantar yosun) bağışıklık sistemi hücrelerimizden olan akyuvarları yani beyaz kan hücrelerini aktive eder. Bu hücreler aktive olunca da bakteri ve virüslerle daha etkin savaşarak vücudumuzun hastalığı daha kolay atlatmasına yardımcı olur. 

Su tüketimi; Tüm vücut sistemlerin çalışması için su gereklidir. Günde en az 2 litre su içmek toksinlerin vücuttan atılmasına, besinlerin hücrelerimize ulaşmasına, bakterilerin ve virüslerin etkisiz hale gelmesine yardımcı olur. 

fotoo-3-harekete-gecin.jpg

2. ayak; ‘’Ertelemeden harekete geçin’’  Egzersizler; vücudumuzdaki kaslar, bağlar, kemikler ve eklemleri korurken, aynı zamanda da vücudumuza bağışıklık kazandıran gerek kandaki beyaz hücreleri, gerekse de antibodyleri artırarak bağışıklık sistemimizi destekler.

3. ayak ise ‘’psikolojimizi güçlü tutabilmek’’. Bunun için her zaman yapılabilecek en güçlü yöntem; kendinizi gözlemlemek, duygularınızın farkında olup, mevcut şartlarda olumsuz negatif olarak adlandırdığımız korku, endişe, üzüntü gibi titreşimi düşük, negatif enerjilerden  nefes farkındalığı ile enerjimizi yükseltmek için pratikler yapmaktır.

Işıltınızla var olun...Sevgilerimle

Senem Köse  Bektaş
İnstagram @holistikmuhendis 
Twitter @senemkose14

Önceki ve Sonraki Yazılar