Seksenbir milyon yürek evdeyiz. Bir seviniyoruz bir üzülüyoruz bir korkuyoruz bir kenetleniyoruz. Seksenbir milyon yürek aynı hissediyoruz.

Kurallara uyarak artık dışarı çıkabiliyoruz. Ama aklımız fikrimiz, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için çalışıyor.

Peki ne yapmamız gerekiyor? İnsan olarak,  anne olarak, baba olarak, teyze olarak, hala olarak, büyükanne, büyükbaba olarak ne yapmamız gerekiyor?

Kendimiz ve sevdiklerimiz için şu ana kadar ne düşünüyor ne yapıyor ve ne idiysek şu saatten itibaren artık farklı olmalıyız. Farklı olmayı başarmalıyız.

Duygularımız ve düşüncelerimize farklı pencereden bakabilmeyi gündemimize almalı, gerçekleştirmek için adım atmalıyız.

Peki nasıl olacak bu? Günlük rutinlerinize bakın. Belki bazılarını hayatınızdan çıkarmalı bazılarını da eklemelisiniz. Bir bakın bakalım rutininizde neler var.

Çevrenizdeki herkese nasıl konuşuyor nasıl davranıyorsunuz? Yaşadığınız olaylara nasıl yaklaşıyorsunuz onlara da bir bakın bakalım. Olmasa da olur dediğiniz ne var? İlla olmalı dedikleriniz nedir? Bir bakın bakalım hangisi vazgeçilmez.

Peki bunları niye hatırlattım. Şundan hatırlattım. Fazlalıklardan kurtulmak lazım. Dünya şu an yapıyor bunu. Biz niye yapmayalım. Ondan daha iyi bilecek halimiz yok ya.

Dünyada insanoğlunun binlerce yıldır çözemediği ego ve güç savaşlarının son bulması belki de bizim de yaşadığımız bu yüzyılda olacak. İnşallah diyelim. Ama bu inşallahın gerçekleşmesi için hepimizin gayreti lazım.

İşte onun için kendimize ve çevremize başka gözlerle bakalım diyorum. Bunu başaralım diyorum. Çünkü başkalarından  beklememek gerekir. Herkes içindeki kendi gücü kullanmalı demiyor mu tüm kadim bilgiler ve öğretiler biz de öyle yapmalıyız.

Onun için seksenbir yüreğin gücünü üstümüzde hissedip tek yürek olarak kendi dünyamızı değiştirdiğimizde tüm dünyanın bizim iyiliğimize değişebileceğini de göreceğiz.

Korkmadan değişim rüzgarlarını hissedip kendimizi onun ferahlığına bırakabilmeliyiz. Korkmayın kainat ve dünya bu işi biliyor. Bizler sadece onun kuvvetli kollarına kendimizi bırakalım. Ve değişmek için ilk adımımızı atalım. Yeter ki o ilk adımı gelsin.

Haydi değişim rüzgarını hissetmek için pencerenizi açın, güzellikleri içeri davet edin.  Korkmayın değişim ferahlıktır, iyidir, güzeldir.  Yeter ki isteyin.