Cumhuriyet Halk Partisi öncesi gün İzmir’de il kongresini yaptı. 

Bir ara uzaktan, bir ara yakından takip ettim kongre sürecini.

Kongre tam bir kongre havasındaydı. 

Tek bir şey hariç.

Tek aday olması

Mevcut CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, tek başına adaydı.

Deniz Yücel’i tanırım. O da beni tanır.

Tanışıklığımız Avukatlığa ilk başladığı yıllardan değil, kendisi gibi Avukat olan, kendisi gibi CHP’li olan babası Esen Yücel’in yanında avukat stajı yaptığı zamanlara dayanır.

Adliyedeki basın odasında diğer avukatların misafirimiz olması gibi, birçok kez de kendisiyle abi-kardeş gibi oturmuşluğumuz da olmuştur.

Dünkü CHP İzmir İl Kongresi sonucunu buradan tahlil etmenin bir anlamı yok.

Sayılar ortada.

611 kişinin olması gereken kongreye, 253 kişi gelecek, onlar da size oy verecek ve yeniden başkan olacaksınız.

Kongreye gelen veya gelmeyen, kongrede Deniz Yücel’e oy vermeyen, vermek istemeyen 358 kişi var.

Demokrasiyi ağzınızdan düşürmeyecekseniz, yerel ve genel seçimleri, sonuçlarını yeri geldiğinde demokrasi açısından eleştireceksiniz, sonra da 253 ‘e iyi diyeceksiniz.

Demokrasi, çoğunluğun oy vermeye gelmesi ve gelen çoğunluğun kullandığı oyun çoğunluğunu almak değil de, 1 kişi dahi gelse başkan olmak ise ben sözlerimi burada sonlandırmak isterim.

Ama son bir iki satırla.

Malum havalar soğuk.

Rodos da zaman zaman fena patlıyor.

Deniz’in yerinde olsam fazla dalgalanmam!