Nerede o eski günler diyenlerin yakın geçmiş diyenler ile uzak geçmiş diyenler arasındaki farkı en bilen kuşağız sanırım.

Hem çok yokluğu, kuyrukları, enflasyonu, istikrarsızlığı gördük, hem de çok bolluğu, varlığı, istikrar dolu, keyfi yaşanmışlığı gördük.

Yaşantımın ekonomik düzlemini sorsalar üçe bölerim sanırım, birinci kısım yokluk, ikinci bolluk, üçüncü kısım yine yokluk.

Herkesin bildiğini yazmak bazen saçma geliyor ama şu da bir gerçek ki herkesin bildiğini yazarken çözüm üretebiliyor, yol gösterebiliyorsanız o zaman yazmanız da gerekli.

Devir tam tasarruf devri.

Mesela, öyle arabaya binip, şöyle bir akşama kadar gezeyim, dolaşayım, hava alayım devri değil.

Mesela, öyle hafta sonu bir keyif yapayım, yiyip, içip, dağ bayır gezeyim devri değil.

Mesela, önümüzdeki aylar için şöyle bir yatırım yapayım, sonra da malı mülkü satıp, başka şeylere bakayım devri değil.

Mesela, bu ev küçük geldi, onu satayım da daha büyük, bahçeli, havuzlu ev alayım devri değil.

Mesela, bu arabadan sıkıldım, başka bir arabaya göz koydum onu alayım devri değil.

Zorunlu olmadıkça harcama, zorunlu oldukça da hesaplı harcama yapmalıyız.

Nereden harcamalar kaçıyorsa, oradan kısıtlama devri.

Nereden kaçak çok oluyorsa, oraya müdahale etme devri.

Devir tam tutmaya çalışma devri.

Bu dönemdi iş hayatına yeni giren, bu dönemde evlilik hayatına yeni giren, bu dönemde bir yatırımlık iş yapmaya çalışanlara ise tek söylenecek söz kalıyor.

Ne yapacaksanız aşk ilen yapın, az yapın, öz yapın!

Bu dönem oltadan kaçan balık hem büyük oluyor, hem son balık oluyor!