Oturduğun yerden yazıyorsun, gördüğünüz yazıyorsun, duyduğunu yazıyorsun, yazmadığın yerde videoya çekiyorsun, çekemediğin yerde ses kaydı alıyorsun, hiçbir şey olmazsa aldığım duyumlara göre yorum yapıyorsun.

Gazetecilik bu kadar kolay bir meslek!

Mi?

Gerçek anlamda gazetecilik yapmadan, gazeteciliğin ne olduğunu bilmeniz mümkün değil.

Gördüğünüz gazetecilik klavye başında yazan, kamera önünde konuşan, kamera ve fotoğraf makinesi arkasında çeken gibi gelse de, arkasında koca bir sorun ve sorumluluk içinde olan bir meslek olduğunu gerçek gazetecilik yapanlar bilir.

Bazen yazdığınız bir kelimeden dolayı yargılanırsınız, bazen çektiğiniz bir görüntüden dolayı fiziksel veya psikolojik olarak şiddet görürsünüz.

Toplum tarafından merak takip edilirsiniz ama bir o kadar da korku içinde takip edilirsiniz.

Hangimizin yaşarken ama derin, ama sığ hatası olmuyor, olmaz ki?

İşte gazeteciden en çok korktuğumuz, en çok çekindiğimiz anlar bu hatalarımızı öğrenme ihtimalleri.

Gazetecilerin kolay kolay gazetecilik mesleği dışında samimi olduğu insanda pek olmaz.

Nedenini gelince, gazeteci öyle bilgililerle, haberlerle dolu olur ki, yazmadığı haberlerden haberdar olmak isteyen meraklılar, bazen dostuna yaranmak için, bazen de düşmanıyla mücadele etmek için gazetecinin bu bilgisini alıp, kullanmayı tercih eder.

Gazetecilik yapan da, samimi olmadığı insanlarla bildiklerini, gördüklerini paylaşmamayı tercih eder, adeta sır küpüne döner.

Gazeteci gören kişi refleks olarak iki güdümle hareket eder.

Birincisi bildiği bir şey varsa, doğru veya yanlış, onu gazeteciye iletmeye çalışır.

Gazetecinin sayesinde bildiğini bütün dünyayla paylaşacağını bildiği için.

İkincisi gazetecinin bildiği bir şey varsa, doğru veya yanlış onu gazeteciden öğrenmeye, kendisiyle ilgili ise de onu gazetecinin bilip, bilmediğini kontrol etmeye çalışır.

Bazı ortamlarda şunu demişliğim, konuşanları, konuşmak isteyenleri uyardığım çok olmuştur:

“Gazeteciyim!”

Bu kelime, karşımdaki insanlara gerçekten gazetecilik yaptığınızın, toplumun gözü, kulağı, sesi olduğunuz bir nevi ince bildirimidir.

Bu yüzden hayatı kurallarına uygun, yasalarına uygun, saygıya ve sevgiye uygun şekilde yaşayanların en iyi dostu gazetecilerdir.

Gazetecileri sevmeyenlerin durumu ise çok nettir.

‘Yarası olan gocunur’

Bu vesileyle, İsrail’in, görevini yaparken katlettiği meslektaşlarımızı rahmetle, saygıyla anıyorum.

Bu vesileyle, Zor mesleği icra eden bütün meslektaşlarımın çalışan gazeteciler gününü kutluyorum.

Bu vesileyle, doğru, dürüst, adil, saygı ve sevgi içinde olan, olması gereken toplumu korumak adına çalışmaya devam diyorum.