Akupunktur yöntemi sayesinde tekrarlayan düşük geçiren kadınların bu hastalıktan kurtulabileceği bildirildi. 
Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Medikal Akupunktur Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, tekrarlayan düşük geçiren anne adaylarının akupunktur sayesinde düşük geçirme risklerinin azaldığını söyledi.

Doç. Dr. Çoksüer, tekrarlayan düşüklerde yeni tedavi yönteminin akupunktur olduğunu söyledi. Akupunkturun Uzakdoğu’da 3 bin yıldan beri uygulanan bir tedavi biçimi olduğunu belirten Doç. Dr. Çoksüer, bu tedavi yönteminin herhangi bir yan etkisinin bulunmadığını kaydetti. Doç. Dr. Çoksüer, “Ülkemizde yeni yeni akupunktur tedavisi uygulanmaya başlanmıştır. 3 ya da daha fazla düşük geçiren hastalara biz tekrarlayan düşükler diyoruz. Bunun birçok nedeni var, genetik sebeplerden tutun pıhtılaşma faktörlerine kadar, şeker hastalığı, normal hormonal bozukluklara bağlı olarak sık gördüğümüz bir hastalıktır. Fakat bunların tedavilerine baktığımızda sınırlı tedavilerinin olduğunu görüyoruz. Son yıllarda yapılan çalışmalara bakıldığında akupunkturun tekrarlayan düşük geçiren hastalarda önemli derecede tedaviye katkı sağladığı görülmektedir. Akupunkturun etki mekanizmasına baktığımızda birinci etki mekanizması, biz biliyoruz ki stresi ciddi anlamda azaltmakta.

Strese bağlı olarak da kadınların hormon dengesini sağlayabilmekte. İkinci etkin mekanizması kadınlardaki yumurtlama hormonlarını düzenleyerek yumurtaların kaliteli bir şekilde gelişmesini sağlayabilmekte. Üçüncü aşama, özellikle rahmin kanlanmasını arttırarak bebeğin daha iyi bir şekilde rahme tutunmasını sağlamak ve dördüncüsü ise bağışıklık sistemini düzenleyerek bebeğin iyi bir şekilde beslenmesini ve annenin bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayabilmektedir. Yani gebeliğin devamı için bu dört etki çok önemlidir. Bu nedenle akupunkturu gebe kalmadan önce düşükleri fazla olan anne adaylarına uyguluyoruz ve tedavi yöntemi olarak kullanıyoruz” dedi.

Akupunkturun tekraralayan düşükler üzerinde olumlu etkisi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çoksüer, “Biz kendi kliniğimizdeki pratiğimize baktığımızda akupunktur tedavisi ile bu tür hasta gruplarına önemli derecede katkı sağladığını görmekteyiz. Düşük faktörlerinde yaş durumunu da göz önüne almalıyız. Özellikle 35 yaşından sonra genetik hadiseler daha fazla görülebilmektedir. 35 yaşından sonra düşük riski çok daha fazla. 40 yaşından sonra da bu risk daha fazla olur. Bu hasta grubuna akupunkturu rutin olarak uygulayabilmekteyiz. Akupunkturun bir yan etkisi yok” diye konuştu.