Avukat Yusuf Akın
DUYGUTAŞ KENTLER...
Bir içim nefesin hoyratça paslandığı taşsever.
Sabahı yarıaçık cezaevi akşamı aldığını geri ver.
Hisler beton olmuş sarıya boyalı kaldırımlarda.
Gri insanlar çatışıyor, bu hız yok yıldırımlarda.
Yeraltında yolalıyor güven ve istismar hızlı tren.
Kimseler aldırmıyor aşka, kökten boşalmış fren.
Organik çocuklar doğuyor, üçe varmadan kaos.
Çarpıklığın üzerine biraz mavi biraz peyzaj sos.
Zeka doksana varmışsa doğayı istismar hak.
Bilim, hukuk ve felsefe mi o da ne kelepçeyi tak.
Güzel çardaklar altında içilen çaylar tarih ötesi.
Asfaltta kaymış onur ve hakikat kırılmış testisi.
Leylaklar göçtü, göçtü hanımeliler, erikler kısır.
Bitişik nizam kat kat mezarlıklar, aleniyet sır.
Avlusunda kuşların su içtiği sevgi otağı evler.
Yerine dikili kan emici gökdelen ruhsuz devler.
Kent meydanları umudun asıldığı isli darağacı.
Bodrumlarda hapis olmuş şen sevinç, çok acı.
Kuş akıllı binalar sıra sıra göç eder meçhule.
Dostluk derbeder, derbeder komşuluk boş kule.
Işıklar, köpek balığından kaçan çift camgöz.
Kablolar ahtopot damarı çözebilirsen çöz.
Yitik duyguların taşa döndüğü kötürüm şehir.
Bütün insanlık beton kafalılara muaccel mehir.
Duygular ölüyor kentlerde, insan acil komalık.
Rantperest doğa yıkıcılar tam da meşe sopalık.
Av.Yusuf AKIN/21.11.2021/İzmir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.