Türkiye'de üniversite sayısı sayılı olduğu yıllarda Ege Üniversitesi'nin kapısından içeri girdim.

Üniversite tercihlerimde 2.sıradaki fakültemi okumaya hak kazandığımda, çocukluğunu, gençliğini İzmir'de geçirmiş bir insan olarak, lisans eğitimini de İzmir'de yapabilmenin şansına ermiş ender öğrencilerdendim.

İzmir'i seviyordum, İzmirlileri seviyordum ve İzmir'de öğrenci olarak kalabilmiştim.

Ege Üniversitesi'nin o muhteşem büyüklükteki giriş kapısından girene kadar üniversite yerleşkesinin o kadar büyük olduğunu, içinde yüzlerce fakülte ve yüksek okullar olduğunu, spor salonları, eğitim alanları, sosyal alanları olduğunu hiç bilmiyordum.

İzmir'in yerlisiydim ama Ege Üniversitesi'nin yerli yabancısı gibiydim.

Şehir dışından Ege Üniversitesi'nde okumaya gelenlerden avantajlıydım. Çünkü Ege Üniversitesi'nin dışındaki o şehri, İzmir'i karış karış biliyordum.

Ege Üniversitesi'nde edindiğim çoğu üniversite arkadaşıma da İzmir'in gezilecek, dinlenecek, eğlenilecek yerleri konusunda rehberlik yaptım.

Ege Üniversitesi'nde okumaya hak kazananlar hem üniversite eğitimi almak, hem de İzmir'i tanımak için vakit harcayıp, kafa yorup, düşünürken ben sadece üniversitesinin keyfini çıkaran ender öğrencilerdendim.

Sonuçta o yıllar bitti, yıllar bitmeden iş hayatına girdim ve üniversitede tasdik ettirdiğim gazetecilik mesleğinin en derin yerinden mesleğe başlamış oldum.

Ege Üniversiteli olmak gerçekten bir ayrıcalık!

Sadece eğitim anlamında değil, eğitim alırken yaşamak anlamında, yaşarken eğlenmek anlamında, eğlenirken keyif almak anlamında.

Ege Üniversitesi, Türkiye'de üniversite okudum diyen öğrencilerin gerçek anlamda üniversite okuduğu, üniversiteli gibi yaşayabildiği imkanlara sahipti.

Halen de öyle!

Bazen bazı üniversitelerin iş hanı gibi, iş merkezi gibi, iş yeri gibi kat kat yerlerde açıldığına tanık olunca Ege Üniversitesi'nin, üniversite hayatının kıymetini bir kez daha anlayabiliyor insan.

Üniversite okurken ister halk oyunları, ister spor oyunları, ister tiyatro, ister koro, ister yüzme, ister futbol, ister atletizim, ister salon sporları, ister bilimsel deneyler, ister gazetecilik, ister sosyal etkinlik, ister araştırmalar alanında kendine mutlaka ek bir üniversite zamanı yaratabiliyorsun.

Ege Üniversitesi bu yüzden halen Türkiye'de milyonların girdiği ÖSYM sınavlarında, üniversite adayı öğrencilerin tercih ettiği Türkiye'deki ilk 3 üniversiteden birisi olmayı başarıyor.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak hocamız, üniversitenin bu yılda kontenjanlarının öğrenciler tarafından tam olarak doldurulduğunu açıklarken, Ege Üniversitesi'nin Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması öğrenci memnuniyeti açısından A Plus kategoride yer aldığını söyledi.

Öyle olmaması da mümkün değil zaten.

Huzurlu, güvenli ve aile sıcaklığında bir okul olan Ege Üniversitesi'ni kazanan, okuyan herkes kendisini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için şanslı hisseder, düşünür.

İzmir ve İzmirliler de eminim Ege Üniversitesi gibi bir üniversiteye sahip olduğu için kendisini şehir olarak, insan olarak şanslı hissediyordur.

Ege Üniversiteli olmak bir ayrıcalıktır!

Vesselam!