Emekler boşa

Emekler boşa

Eylül Ayça Karakuş yazdı; Emekler boşa

Emeklerimizin karşılığını alamadığımız bir hayatı yaşadığımızın kimler ne kadarının farkında acaba?

İş hayatı olsun, özel yaşantı olsun nedense maddi ve manevi hep bir fazlasını veren tek taraf oluyor. Adil mi peki bu? Tabii ki değil.

Özellikle ikili ilişkileri gözlemlediğim de üzülerek gördüğüm bir şey var ki, o da ilişkiyi tek bir tarafın göğüsleyip , omuzlarında bir başına taşıyor olması. Hani insanlık hali denen bir şey var ya; yoruldum deyip yükü bir yerde omuzlarından silkelese tamam yani o ilişkinin ruhuna El Fatiha ..

Hayat hepimizi bir şekilde sınıyor, kimi sağlığıyla sınanıyor, kimi parasızlıkla sınanıyor, kimi evliliğiyle, çoluğu çocuğuyla sınanıyor, kimi sevdiğiyle sınanıyor, kimi ise iyi niyetiyle sınanıyor. İlla ki en zayıf yerimizden sınanıyoruz.

Yaşam ile ölüm arasında incecik bir çizginin üstünde yürüyoruz. O çizgiden düşmemek için dengeyi sağlayabilmek elbette kolay olmuyor. Dengede durabilmek için çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Haliyle bu dengeyi de sağlarken kendimizden çok ödün veriyoruz. Çünkü ne yazık ki burada da tek başınayız demektir.

Verdiğimiz emeklerin boşa çıktığını gördüğümüz zaman iş işten geçmiş olacaktır bunu biliriz ama yine de emek vermekten vazgeçemeyiz. İçimize işlemiştir çünkü emek vermek, bulunduğumuz durumu olduğu gibi kabullenmek, yaşanılan güzel günlere sıkı sıkı sarılıp sahip çıkmak, elinin tersiyle her şeyi itip yok saymamak huyun değildir. Öğretilmiş çaresizliklerimizden biridir belki de kim bilir?

Aslında en iyisi oluruna bırakmak ama öyle tez canlı ve yapıcı bir ruha sahibiz ki oluruna bırakmak ne mümkün, olmayanı oldurana kadar kendimizi paralıyoruz. Sahi, kimler böyle? Şu an bu yazıyı okuyan kaç kişi, bu yazı tam beni anlatıyor diye aklından geçiriyor? Bence birçoğunuz tam da böyle...

Kendimizi eşimize, çocuklarımıza, ailemize, işimize, arkadaşlarımıza, eş dost, akraba derken hayatta ucundan kıyısından tutunduğumuz birçok şeye adanmışlıkla bağlıyız.

Gençlik ve sağlık elden gidince dizlerimizi döveriz orası ayrı bir konu... Aklımız başımıza gelir ama yine de yapamadıklarımıza ah çekeriz. Şimdiki aklım olsaydı demenizi istemem ama şimdiki aklınız olsaydı da üzgünüm ama insan canlısı olan insanlar ömrünün her yaşında kendinden, sevgisinden, ruhundan vermeye devam ederler.

Sen de eğer insan canlısı biriysen, almadan da vermeyi kendine huy edindiysen, menfaat ve çıkarsızca herkese gönlünün kapısını açıyorsan geçmişler ola...

Bu da şu oluyor ki ; herkes belli bir süre sonra, ister istemez verdiği emeklerin kurbanı oluyor.

Atalarımız ne demiş; “Can çıkmayınca, huy çıkmaz. Emekler boşa...”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum