Salgın döneminin en çok vurduğu sektördü.

Düğün salonları, nikâh daireleri ve organizasyon firmaları.

Düğün dediğiniz eşle, dostla oluyor. 

Doğal olarak kalabalığın, en çok yaşandığı restoran,  kafe, kahvehane ve eğlence yerlerinden sonra en eğlenceli yeri.

Vur patlasın, çal oynasın, hep birlikte olsun yeri.

Salgının ilk gününden tedbirlerin en ağır şekilde uygulandığı düğün salonları da, neredeyse 1 yıldır doğru düzgün iş yapamadılar.

Arada bir saatlik, iki saatlik düğünler dışında hiç düğün yapamadılar.

Düğün yapmak isteyenlere de yaptıramadılar.

Bu da bir çok çiftin evlenmemesine neden oldu.

Nikah salonundan çıkıp evlenmeyi tercih etmeyen, eş, dostlarıyla evlenmek için erteledi de erteledi düğün tarihlerini.

Gelinlik giyip oynamak isteyen, damatlık giyip dans etmek isteyen erteledi de erteledi düğün tarihlerini.

Kapanmalar biraz rahatladı, 1 Temmuz dan itibaren de tamamen kısıtlamaların kalkması gündemde.

Böyle olunca da, evlenen evlenene oldu.

İki yıl önce evlenmeye karar verenler, bir yıl önce evlenmeye karar verenler, bu yıl evlenmeye karar verenler düğün salonlarında yer bulabilmek için yarışır hale geldi.

Zorlu süreçten çıktık ama daha zorlu bir süreç yaşanıyor.

Yer bulan düğün yapıyor, yer bulamayan bekliyor.

Vay bu salgında yakalanıp, evlenemeyenin haline.

Vay salgından çıkıp, yer bulamayanın haline.