Hemen yanı başımızda Hristiyanlar için kutsal sayılan bir hac bölgesi olduğunu biliyor musunuz? Yunanistan’ın Athos dağında kutsal kabul edilen ve sadece belirli insanların kabul edildiği bir mabet. Aslında yarımada şeklinde bir dağın zirvesi. Yani tam bir manastır havasında. Peki burayı ilginç kılan ve bize konuk olmasının sebebi sadece kutsal bir hac bölgesi olması mı? Cevabımız tabiki hayır. Şimdi burayı diğer bölgelerden ayıran birkaç önemli özelliğine birlikte bakalım.

Öncelikle hac bildiğiniz gibi dini bir inanışta kutsal sayılan mabetlere ziyarette bulunarak günahlarımızdan arındığımız ve inanışımıza göre gidilmesi gereken yerlerden sayılır. Müslümanlar için sadece kabe hac olarak tanımlanmıştır. Ancak Hristiyanlık veya Musevilikte birkaç hac bölgesi bulunuyor. Misal Kudüs ve Meryem Ana kilisesi Hristiyanlar için hac sayılabiliyor. Aynoroz’da tıpkı böyle bir yer. Ortodoks manastırının ana merkezlerinden biri olan Aynoroz’u diğerlerinden ayıran başlıca özelliği ise özerk bir bölge olan buraya hiçbir kadının girememesi.

Evet yanlış okumadınız. Nüfusunun çoğunluğu rahiplerden oluşan yarımadada sadece 2500’e yakın insan yaşamaktadır. Ve bunların hepsi erkektir. Daha da ilginç olanı sadece kadınların değil, dişi hayvanların bile bu bölgeye girişi yasaktır. Rahiplerin bekaret yeminlerinin bozulmaması için adanın 500 metre yakınına kadar kadınların gelmesi dahi yasaklanmış. Bir şekilde rahiplerin kendini izole etmesi gibi bir durum var anlaşılan. Kendi iradesini yasaklarla sağlayan bazı din adamları demeliyiz sanırım.

Diğer bir inanışa göre Azize Meryem, Kıbrıs’a giderken gemisi Athos dağının yanında durmak zorunda kalmış. Adaya çıkan Meryem Ana ile oğlu İsa adayı çok beğenmiş. Meryem Ana adayı oğlu İsa’ya hediye etmiş. Aynoroz “Tanrının Annesinin Bahçesi” olarak adlandırılıyor. O yüzden adada kadınları sadece Meryem Ana’nın temsil etmesi gerektiğine inanılıyor. Aslında durum bundan ibaret. Hala günümüzde bu tür katı kuralların olduğu inanışlar ve alışkanlıklar devam edebiliyor. Burada inceden bir rant kokusu alıyorum ama şimdilik çok fazla üzerinde durmayacağım.

Yunanistan’a bağlı olan bölgenin en yüksek yeri Athos Dağı’dır. Ve 20 manastırın en büyüğü burada bulunmaktadır. Rahiplerin hizmetini ve genel olarak çalışanların tamamı erkektir. Ve günde sadece 110 kişi manastırın olduğu yere girilmesine izin veriliyor. Manastıra gelen hacı adayları burada sadece 3 gün kalabiliyorlar. Size ilginç bir not daha aktarayım. Adada fareler için birçok kedi bulunmakta. Ve kedilerin bir çoğu dişidir. Sanırım bunu bilerek görmezden geldiler. Buda aramızda kalsın.

Dünyanın bir çok farklı yerlerinde kadınlara yasak bölgeler bulunmakta. Hala medeniyet diye göklere yükselttiğimiz Avrupa'nın kucağında bile maalesef bu tür inanışlar devam ediyor.

İyi ki bu topraklarda büyüdük ve bu topraklarda yaşamaya devam ediyoruz.
Haftaya görüşmek üzere,
Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun…