Futbol 11’e karşı 11 kişilik takımla oynan, içinde bir topun, iki kalenin olduğu, çim sahada oynan,  takımlardaki oyuncuların o kalenin içine topu sokmaya çalıştığı bir oyun. 

Adı üzerinde oyun.

Peki, bu oyunun içine başka oyunlar girerse ne olur?

Futbol olur mu?

Mesela futbol oynayanlar, basketbol oynar gibi ellerine topu olsa, bu futbol oyunu olur mu?

Mesela futbol oynayanlar, beyzbol oynar gibi topa sopalarla vuruşalar bu futbol oyunu olur mu?

Mesela, futbol oynayanlar,  boks maçı oynar gibi birbirine vurarak oynasalar bu futbol olur mu?

Olmaz.

Peki, futbol oynayanların,  oynatanların siyasi görüşlerini ortaya çıkararak futbol oynadıklarını veya oynanmasına izin vermediklerini nasıl düşünebiliyoruz ki?

Tuttuğu takımın şampiyon olmasını her taraftar ister ve bekler.

Taraftar takımı hep kazansın ister.

O kazandığında, şansın, talihin, hakem ve oyuncu hatalarını görmez, görmekte istemez. 

Takımı nasılsa kazandı!

Ama takımı kaybedince, ne oyun, ne oyuncuyu göze görmez.

Çünkü tuttuğu takımın oyununa veya oyuncusuna toz kondurmak istemez.

Alır o tozu, 90 dakika maçı yöneten hakemin olası bir hatasına yükler.

Alır o tozu, 90 dakika maç oynanacak diyen Futbol Federasyonuna yükler.

Alır o tozu, Futbol Federasyonu’nun bağlı olduğu Spor Bakanlığına yükler.

Alır o tozu,  ülkeyi yönetenlerin hemşerilik bağlarına yükler.

Alır o tozu,  ülkeyi yöneten partinin siyasetine yükler.

Kulüp başkanı onun için başkan, santraforu bakan, sağ bek TFF Başkanı olmuştur.

Futbolda, kazanmak kadar kaybetmekte vardır.

Şampiyon olmak kadar, olmamakta vardır.

Şansızlık kadar, şanslı olmakta vardır.

Futbol bir keyif oyunudur.

Tehlikeli bir oyun değildir.

Futbolun tadını kaçırmayın!