Öykü Aksüyek

Öykü Aksüyek

Girişimciler için Startup Hukuku

Günümüz dünyasında işsizlik arttıkça ve çalışma koşulları zorlaştıkça herkes kendi işini kurma telaşına kapılmakta ve birçok girişimci adayı iş fikirlerini hayata geçirmeye çalışmaktadır.
İşte bu noktada ''startup'' kavramı ortaya çıkmaktadır. Startup, sıfırdan başlayan girişimcinin şirket kurarak iş fikirlerini hayata geçirdiği ve son yıllarda giderek artan bir girişimcilik modelidir.

Bu girişimcilik modelinde yeni bir fikrin nasıl korunacağı, startup'ın girişimci ve yatırımcı açısından değerlendirilmesi, kurulacak şirkette nelere dikkat edilmesi gerektiği hususları önem arz etmekle birlikte startup hukukuna duyulan gereksinimi de ortaya çıkarmaktadır.

Startup aşamaları kısaca ele alınacak olursa ilk olarak fikrin ortaya çıkmasından ve bu fikrin nasıl korunacağından bahsetmek gerekir.

Yeni bir fikir bulmak heyecanlı olduğu gibi fikrin daha önce ortaya atılmış olup olmadığı, nasıl korunacağı, gerekli yatırımın sağlanıp sağlanamayacağı gibi birçok soruyu da düşündürmektedir. Fikir ortaya çıktığında girişimci tarafından atılması gereken en önemli adım marka, patent ve/veya faydalı model tescil başvurusudur.

Marka; bir işletmenin mal veya hizmetlerinin, bir başka işletmenin mal veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlamaktadır. Marka tescili yaptıran girişimci, hukuki korumasını sağlayabilmektedir.

Patent; buluş vasfı taşıyan bir fikrin geliştirilmesi ve bu fikrin tesciline engel bir husus bulunmaması durumunda doğan haktır. Patent hakkının doğduğunun kamuya duyurulmasından itibaren 1 yıl içerisinde kuruma başvurulmazsa patent hakkı kaybedilmektedir.

Faydalı model; yeni ve sanayiye uygulanabilen icatların sahiplerine on yıllık süre içerisinde icat konusu ürünlerini üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır. İcadı yapan kişiye, buluşunu topluma açıklaması karşılığında, belirli bir süre için özel koruma sağlayan ve ekonomik değeri olan belgedir.

Hangi durumlarda marka, patent veya faydalı model başvurusu yapılabileceği hukuki danışmanlık gerektiren bir konu olup startup için kilit konular arasında yer almaktadır.

Startup'ın bir diğer aşaması ise şirket kurulumudur. Zira sıfırdan başlayan girişimci açısından hem en az masrafla hem de en az sorumululuk doğacak şekilde şekilde şirket kurmak çok önemlidir.

Girişimci isterse şahıs şirketi isterse sermaye şirketlerinden olan anonim şirket veya limited şirketi tercih edebilmektedir. Şahıs şirketi olarak kurulduğu takdirde girişimcinin hukuki sorumluluğu çok daha fazla olduğundan kanaatimce sermaye şirketi yolunun tercih edilmesi daha yararlı olacaktır.

Sermaye şirketlerinden limited şirket tercih edildiği takdirde; yapılacak masraf ortak sayısına, sermaye miktarına ve daha pek çok hususa bağlı olarak değişmektedir. Ortaklar söz konusu sermaye miktarını bankaya bir kısmını bloke ettirmeden en geç iki sene içinde tamamlamalıdırlar. Ortakların sorumluluğu işte bu taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla sınırlı olup şirket borçlarını kapsamamaktadır. Şahıs şirketlerinin aksine şirket borcundan dolayı ortaklara rücu edilememektedir. Ancak bunun tek istisnası Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenmiştir.

Şöyle ki işbu kanun; “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olur ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulur” hükmünü haizdir. Bu sebeple işbu hüküm gereğince ortakların hisseleri oranında doğrudan sorumluluğu doğabilmektedir.

Yine sermaye şirketlerinden olan anonim şirket tercih edildiği takdirde; limited şirkete göre masraf açısından dezavantajlı bir durum oluşmaktadır. Zira limited şirkette bankada bloke edilen bir miktar bulunması gerekmemekteyken anonim şirkette taahhüt edilen sermayenin dörtte biri bankaya bloke edilmeli ve kalan meblağ en geç iki sene içerisinde tamamlanmalıdır.

Ancak anonim şirket ortakların sorumluluğu bakımından limited şirkete nazaran daha avantajlıdır. Şöyle ki; anonim şirket ortakları yalnızca taahhüt ettikleri esas sermaye payından sorumlu tutulabilmektedirler. Sorumluluk alanı dar olduğu için girişimciler açısından daha avantajlı olmakta ve daha çok tercih edilmektedir.

Tüm bu aşamaların yanı sıra bir diğer önemli husus ise sözleşmeler aşamasıdır. Şirket içi sözleşmeler, yatırımcı- girişimci ilişkilerini düzenleyen sözleşmeler, gizlilik sözleşmeleri vb. daha pek çok sözleşme startup için önem arz etmekte olup üzerinde titizlikle çalışmayı gerektirmektedir. Bu sebeple hukuki destek alarak girişimcinin hem kendisini hem de fikrini koruması gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.