Grip deyip geçmeyin!
Havaların değişmeye başlamasıyla grip vakaları da artıyor. Uzmanlar özellikle bazı risk gruplarında ağır seyredebilecek grip hastalığında işi baştan sıkı tutmak gerektiğini söylüyor.
Uzman Dr. Murat Yaycı, “Grip deyip geçmemek gerekiyor. Kış aylarında en çok karşılaşılan hastalıklardan biri olan grip, halk arasında çok ciddiye alınmıyor. Ancak grip, doğru tedavi edilmediğinde ciddi hastalıklara yol açabiliyor. Grip hastalığı özellikle çocuklar ve yaşlılar, gebeler, obez kişiler ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde oldukça ağır seyredebiliyor" dedi. "İlaçla 7 gün, ilaçsız 1 hafta” anlayışının tamamen yanlış olduğuna dikkat çeken Dr. Yaycı, “Kontrol altına alınamayan grip hastalığı zatürre ve menenjit gibi daha ciddi hastalıklara dönüşebiliyor” dedi.
''KALP İLE İLGİLİ PROBLEMLERE YOL AÇABİLİR''
Grip nedeniyle zatürre gelişen hastaların 4’te 1’inde kalp ile ilgili problemlerin de ortaya çıkabildiğini vurgulayan Dr. Yaycı, hastalığa yakalanma durumunda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
''EN KISA SÜREDE HEKİMİNİZE GİDİNİZ''
''Grip hastalığının tedavisi vardır. Risk grupları başta olmak üzere, kişilerin belirtilerin başladığı ilk andan itibaren hekimlerine danışması çok önemlidir. Grip hastalığına yol açan virüse yönelik spesifik tedavi mevcuttur. Hekiminizin başlayacağı antiviral tedavi ile hastalığın süresini belirgin şekilde kısaltabilir ve belirtilerin hafif geçmesini sağlayabilirsiniz. Hatta erken dönemde başlanacak antiviral tedavinin zatürre gibi gelişebilecek daha ağır sonuçlarda yüzde 50’nin üzerinde azalmaya yol açtığı bilinmektedir.
''EVDE DİNLENİN''
Belirtilerin başladığı andan, hatta 1 gün öncesinden bulaştırıcılığınız başlamıştır. Belirtilerin olduğu süre boyunca bulaştırıcılığınız devam etmektedir. Evde hastalığınız süresince dinlenmek hem toparlanmanıza yardımcı olur hem de çevrenize hastalığın bulaşmasını önlemiş olursunuz. Ateş düştükten 1 gün sonra okula veya işe dönmek en iyisidir.
''BOL MİKTARDA SIVI ALIN''
Hastalığınız süresince fazla miktarda sıvı alın. Bu sıvının yalnızca su olması da gerekli değildir. C vitamininden zengin portakal suyu, ıhlamur, ada çayı, limonlu çay içebilirsiniz. Bu sıvıların hepsi solunum sisteminde mukusu yumuşatarak balgamın daha rahat atılmasını sağlar. Bunu yapabilmek çok iyidir çünkü, balgamın solunum yollarında kalması hastalığın ağırlaşmasına neden olur. Öksürüğünüzün doğal tedavisi bol sıvı almaktan geçer.
''İYİ VE DENGELİ BESLENİN''
C vitamini vücudun savunma sistemini güçlendirir. Özellikle turunçgiller olmak üzere meyve tüketin. Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri sıkça tüketmek direncinizi artıracaktır. Tavuk suyu çorbası da iyileşmenize çok yardımcı olur.
''AĞRI VE ATEŞ İÇİN ÖNLEMİNİZİ ALIN''
Ateşinizin olması vücudunuzun virüsle savaştığının göstergesidir. Ateşiniz yükseldiğinde antiviral tedaviye ek olarak alınacak ağrı kesici ve ateş düşürücüler, rahatlamanızı sağlayacaktır.
''BURNUNUZU AÇIK TUTUN''
Burnunuzu tuzlu su ile temizlemeye özen gösterin. Kaynatılmış ve soğutulmuş 1 bardak suyun içine 1 çay kaşığı tuz atılarak tuzlu su hazırlanır. Hazırladığınız karışımı burun deliği içine sıkarak burunu temizleyebilirsiniz. Suyla temizlendiğinde yeterli bir açıklık sağlanamaz ise sıcak bir duş yapmak buhar etkisiyle mukozaları gevşeterek tıkanıklığa çözüm olabilir. Yine ev ortamında burun sağlığı açısından sıcak su ve mentol ile buğu yapmak burun ve bronşları rahatlatır.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.