Funda Küçük
HERA'NIN MUCiZE HİKAYESİ...
Besleme bölgesinde elime doğmuştu. Bütün kardeşleri ölmüş, geriye iki kız kardeş kalmışlardı. Kocaman kız olup yaşına girmişlerdi ki , bir gün besleme esnasında gördüm ki kuzum ayakta duramıyor , sallanıyor, düşüyor . Distemper lanet olası illet hastalık . Hemen barınağa götürdük ve tedavisine başladık . Hergün düzenli ilaçlarını içirmemize rağmen, durumu bırakın iyileşmeyi daha da kötüye gitti. Maalesef artık ayağa dahi kalkamıyordu , yatak yaraları oluşmuştu.Distemper artık felce dönüşmüştü .
Hergün sabah akşam barınaga gidip yemeğini yediriyor , suyunu içiriyor , yürütmeye çalışıyor, ilaçlarını içiriyordum . O benim biricik kızımdı.
Bana bakarak öyle bir yaşamak istiyorum dedi ki , inandım gözlerine daha öncekiler gibi
Söz verdim , yaşatmak için elimden geleni yapıcam diye. Aydın küçük bir yer , kime gitsem mümkün değil tedavisi , acı çektirme hayvan uyutalım dediler .
Kabul etmedim ,HERA yasamak istİyorum demişti bir kere . Bende ona söz vermiştim ne gerekiyorsa yapacağıma . Hemen ilan açtım . Durumu anlattım , tüm Türkiye'ye yalvardım . Sonra bir melek cıktı, gizli bir melek , ben sponsor olurum dedi. Özel taksi gönderdi ve apar topar Istanbula bu işte uzman Türkiye'nin en iyi kliniklerinden birine aldırdı. Tam 4 ay özel tedavi uygulandı . Ardından 6 ay da klinik sonrası özel pansiyonsa tedavisi devam etti. Öyle sevgi ile tedavi edildi ki , iyileşti kızım .
Sonra da istanbuldan Antalya'ya yolculuk etti. Nereye mi ??? Ömürlük yuvasına ....
Daiza Kontes annesi ona yuvasını açtı .
Kızımız Hera yaşamak istedi , biz de ona inandık ve elimizden geleni yaptık .
Yaşamak her canlının hakkıdır , yeter ki onların gözlerinden ne demek istediğini anlayın Bir mucizeye daha vesile olmanın mutluluğu ise hiç bir paraya değişilmez.
Yeni yuvanda mutlu ol Hera
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.