Son haftalarda Ak parti çeşme teşkilatı hiç olmadığı kadar yıpratıldı...
Kişisel EGO’larına yenik düşenleri,
İlk kez bir ilçe başkanının hem genç hem de Çeşme’nin yerlisi olmaması şaşkınlığını ve umudunu,
Hizipçiliği,
Örgütlenmeyi,
Parti geleneğene uymamayı,
Kendilerini parti üstü görmelerini,
Yanlış hesabın Bağdat’tan değil genel merkezden döndüğünü,
İyilerin kazandığını...
Ve bunlarla birlikte
birçok şeyi yaşadı, gördü.

Bizler kıyı kesimde siyaset yapan kişilerin her zaman ezildiği ortamlarda siyasi duruşumuzu sergiledik.
Bazen bayrağı tek başımıza, bazen 3 kişi bazen de 5 kişi taşıdık...
Ama hiç bırakmadık...
Akpartili olduğunu mahalle, belediye baskısından korkarak söyleyemenlerin
Cesur sesi olduk...
Partinin adını AKP değil Ak Parti olduğunu öğretirken , isminin önündeki TClerle bizdenmiş gibi görünen çıkar siyaseti yapanlarla ilk önce mücadele ettik...

Yıllarca boş duran koltuğa sahip çıktık...
Koltuktan güç almadık gücümüzü verdik ondandır bugünki koltuk sevdası, hırsı sonunuz oldu...

Ak partinin kültüründe biat vardır?
Asıl olana karara saygı vardır?
Hiyerarşik yapı eninedir, boyuna değil...
Alt, üst yoktur.
İlçe delegelerini belirlerken ahde vefa vardır?
Olağan gençlik kolları başkanı,
Kalp ameliyatı olupta 6 ay sonra dağ bayır çalışanı,
Pazar parasının bir kısmını donmuş parası yapıp partiye toplantıya gelen ablanı,
Bu partiye yıllarca emeğini, gücünü vermiş büyüklerini yazacaksın ki...
Senin kişi değil parti siyaseti yaptığını anlayalım.
Demek ki kişisel planlar tutmuyormuş doğrunun olduğu yerde...
Senin hesabın pazara kadar süremedi değil ki mezara kadar sürsün.
Genel merkez takdir ediyor, onaylıyor...
Ha bu arada genel merkez kim dersen?
Recep Tayyip Erdoğan’dır ...
Onun kararına istifayla karşı gelmek teşkilatçılık değil! Hizipçiliktir!!!
Şahıs siyaseti yapanların kolay yoludur istifa etmek...
Sabretmek, beklemek vardır teşkilatçılıkta.
Hani Mevlanın dediği gibi; “ Hamdım, Piştim, yandım”
Sen pişmeden, yandın. Yaktın!

Bir ay sonra kadın kolları kongresinde aday olmaz çekilseydin,
Hırsın kongreyi iptal ettirmeseydi bir kadın olarak belki seni haklı görebilirdim.

Neden mi?
Kongre iki adaylı olursa demokratik olur.
Heyecanlı olur...
Yoksa tek adaylı kongreler hem nakit hem vakit kaybıdır.
Ama kongrenin delegelerini de iki aday birlikte yaparlarsa adaletli olur..
Yoksa sadece senin gibi kendi adamlarını yazarsa elinde patlar.
kural basit aslında ...
Hırslılar değil, iyiler kazanır sonunda...
Genel merkezin takdiri, teklifi ve onayına saygı duyup...
Çeşme’nin aklanması için şimdi birlik ve beraberlik zamanı...
Hırsınız değil, parti sevdası başarıya götürür.

Son olarak bir hatırlatma, Harese nedir bilir misin?

Arapça eski eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; O kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparıp çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açmaya başlar. O yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın dadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doymaz ve engel olunmazsa kan kayabından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti bu dur , Tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü inanmaz. Kendi kanının tadında sarhoş olur.