Sevdiye AKTEKİN
Hoş geldin Ağustos...
Yep yeni bir ayın ilk günlerini karşılıyoruz. Hepimizin içinde yeni beklentiler.
Sosyal Medya platformları astrologların yeni ay yorumları ile dolup taşıyor.
İçimizde güzel bir şeyler olsun isteği. Çare astroloji.
Yapılan yorumlar doğru mudur yoksa yanlış mıdır, bilmiyorum. Bildiğim tek şey asıl enerjinin içimizde olduğu. Okuduklarımızla, duyduklarımızla ya da yaşadıklarımızla o enerjiyi iyi ye mi kötüye mi çevirdiğimiz.
“4 gün evden çıkmayın” demiş bir astrolog başımıza kötü bir şeyler gelebilirmiş.
Bir diğeri “mucizevi olaylar” demiş. O zaman hareket etmeden gökten bir beklenti.
“Sevgilinle tartışabilirsin” Hoop sinirler yükleniyor.
Sonra o 4 içinde kaza yapıyorsun, “evden çıkmamalıydım.”
Sevgilinle kavga ediyorsun, “E astrologlar söylemişti.”
Yatmışsın bir rüya gördün. Mucize bekliyoruz ya, heh işte bu kesin işaretçi bir rüya.
Evet. Astroloji var. Evet. Dinlemeyi ve okumayı çok seviyorum.Ama hayatımın akışını ona göre düzenlemiyorum. Ben kendimi bu hafta kötü olacak diye öyle telkin edersem. Kötü olur. Tamamen olumsuz düşüncelerle doldurursan kendini, sana söylenen her cümleyi yanlış anlarsın.
Her güne, bugün yeni bir gün diyerek başlıyorum.Evet, yeni aydan güzellikler bekliyorum. Ağustos’un sıcağının kalplerimizi ısıtmasını diliyorum. Ama eğer istediğim bir şey varsa onun için çalışarak, harekete geçerek yapıyorum bunu.
Diyelim çok fazla inanıyoruz ve burcunuza “yeni iş” kapıları açılıyor denmiş. Evde otururken patronunuzun zili çalmasını mı bekliyorsunuz?
İster astroloji olsun, ister çekim yasası, ister dua. Sen, istediğin şeyi bilmiyorsan, onun için çaba harcamıyorsan kazanamazsın. Mucize öyle koltuğa düşmez.
O yüzden bu ay, kendinizi keşfedebildiğiniz bir ay olsun. Önce ne istediğinizi bulun. Sonra ona kavuşun…
İyi haftalar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.