İçimdeki şeytan

Kendinizce, hayatınızda doğru ve düzgün giden bir düzeniniz varken. Herşey şahaneyken. İş güzel, arkadaşlar güzel, ortam güzel, komşular güzel, akrabalar güzelken en önemlisi evli, mutlu ve çocukluyken sizi de dürterler mi?

Otobüs sırasındayken önünüze biri atlayıp sıranızı alırken kızıyor musunuz?  Peki iş yerinde, siz çalışıp çabalarken diğeri patrona iki göz kırpıp bir gerdan kırıp primleri ve payeyi kaparken oh ne şahane demeye devam edebiliyor musunuz?

Ortamda dönen dolapları farkedip, farketmiyormuş gibi yapıyor ve hatta aptala yatıp, akıllı görünmemek için bu çabanızdan  dolayı kendinize kızıyor musunuz peki?

Toplu taşım araçlarında sizden büyüklere yer vermediğinizde daha doğrusu veremediğinizde her seferinde içiniz kıyılıyor mu?

Egosu tavan yapmışlarla aynı ortamda bulunmak  ve durmak zorunda kaldığınızda hala sabredebiliyor musunuz?

Tamam tamam artık soru sormayacağım.  Bu soruları artırmak hiç de zor değil. Hemen hemen herkes bir çoğunu yaşıyordur.

Asıl buna benzer durumlarla karşılaştığınızda ne yapıyorsunuz onu merak ediyorum.  Çünkü ben artık bu tür durumlarda içimdeki şeytanın kıpırdanmaya başladığını düşünüyorum.  Peki ya sizinki ne yapıyor?
 
Vallahi içimdeki şeytan da şişti kaldı artık. Sıkıntı yaratan bu durumlarda içimin kıyılmasına,  yanlışları düzeltmek için herkesin kendisini haklı görüp kılını bile kıpırtmamasına ben dayanamıyorum.  Benim içimdeki şeytan buna izin vermiyor en azından.

Hele, telefonda konuşan birinin size, bile isteye yalan söylediğini farkedip konuşmaya devam etmek zorunda kalmanıza ne demeli. İçinizdeki şeytan izin mi veriyor size. Benim şeytanım farklı, bana izin vermiyor. Demek ki onunki farklı, benimki farklı kusura bakmayın.

Şeytanlarımız bile başka başka. Ama ben ne diyeyim. Şeytan azapta gerek.  Benim şeytanım düzeltme yapmak için çırpınırken başkasının ki acaba buna ne kötülük yapsam diye çalışıyor ne yapalım. Biz şeytanları farklı algılamışız.

  Hayatımızda ve hayat yolculuğumuzda karşımıza çıkanlar hiç bu kadar çetrefilli ve zor  olmamıştı.  Belki bu yüzden  içimizdeki içerden ha bire sufle veriyor. Dürtüyor bizi.  Galiba önemli olan içimizdekinin suflesini doğru duyabilmek. Doğru yorumlayabilmek.

İçinizdekinin vıdı vıdı yapmasına izin vermeyin. İpleri siz elinize alın. İyiler ve iyilikler hep olacaktır. Aynı zamanda kötüler ve kötülükler de.  Önemli olan içinizdeki şeytan sizi nereye taşıyor.  İyi yola mı kötü yola mı taşıyor. Bunu farkedebilmektir önemli olan. Farkedin ve ona göre hareket edin. Ama bazen de içimizdeki şeytanı rahat bırakmak gerekiyor.

Bazılarının içindeki  gerçek şeytanla tanışma zamanı gelmiştir.  E o zaman müdahale etmeyin bırakın tanışsınlar. Ne güzel işte kendi cezasını kendisi kesecektir. Size gerek kalmaz. Yorulmanıza gerek kalmaz. E ne diyelim şeytanı bol olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum