Esra Tekin Coşkun
İNATLAŞ(MA)!
2 yaş sendromu diye sıkça duyduğumuz erken çocukluğa geçiş dönemi olan 2-4 yaş arası aslında her çocukta görülen ‘inatlaşma’ üzerinde duruyoruz bu hafta.
Öncelikle inatlaşmanın iki kişi arasında yaşandığına dikkatleri çekmek isterim.Yani karşılıklı inat etme,dayatışma anlamına geliyor.Bu noktada yaşanan olaylarda anne-baba olarak kendi payımızı da göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.
Çocuğunuz benlik farkındalığının zirve yaptığı bir geçiş döneminde,özgürlüğünü ilan etmenin peşinde,bir çok eski alışkanlıklarından kurtuldu☺ Bezdir,mamadır,düşe kalka yürüme serüveni,konuşmaya çalışmak,beşiktir,emziktir hepsine hızla alışmak ve aynı hızla terk etmek onu epey hırpaladı ve kazanan o oldu☺ Birkaç yıllık ömürlerine neleri sığdırabildiklerini düşününce…☺
İşin aslı kendini fark eden bebeğiniz sık sık gücünü en yakınları yani ebeveynleri üzerinde test etmek,onaylamak ister.Bu geçiş dönemini farkında olmayan aileler bunu inatlaşma olarak nitelendirirler.Aslında doğal olan bir süreci,etiketleyerek bizler ilk çekişmeyi başlatırız çoğu kez.
Öte yandan dil gelişiminin de tamamlanmaya başladığı bu dönemlerde çocuğunuzla sohbet etmek,oyun kurmak,şakalaşmak,yeni ortamlara girmek ,yeni hobiler edinmek de çok keyiflidir.Bu süreç birbirinizin sevgi dilini keşfetmek için harika bir fırsattır.Bir önceki yazımda sevgi dillerinden bahsetmiştim.Böylelikle krizleri nasıl atlatacağınızı çok daha iyi bileceksiniz.
İnatlaşma hemen hemen her çocukta görülür.İstediği şey ebeveyn tarafından reddedilen çocuk inat edebilir.Bunun sonucunda öfkelenmeye,ağlamaya,bazen karşısındakine vurmaya,kendini yerlere atmaya kadar aileyi zor durumlara düşüren olumsuz davranışlar sergileyebilir.Bu noktaya gelmeden önce bilmeniz gereken iki şey var sevgili aileler;
Yapılacaksa ‘o an’ yap
Yapılmayacaksa ağladıktan sonra da yapma!
İnatlaşarak bunu krize dönüştüren çocuğunuzu iyice yükseltip sonunda istediğini verirseniz her seferinde o da çıtayı daha olumsuzunu yaparak yükseltecektir.Çünkü ilk olumsuz davranışını pekiştirmiş oldunuz.Böylece çocuğunuz ağlayarak ya da kriz yaratarak istediğini elde edebileceğinin gücünü hissetti ve size karşı baskınlığını sürdürme çabasıyla bunu alışkanlık haline getirmesi de kaçınılmaz oldu.
Bu krizlerin önüne geçmek için öncelikle ailelerin sınırları,yapıp yapmayacakları önceden belli olmalıdır.Hiç bir kural kriz anında koyulmaz.Evde belli olmalıdır.Hayatınızı planlamak için sizi buna gerekli kılan bir olay yaşanmasını beklemeyin.Bunu bir çeşit hayat düzeni olarak algılayın.Düzenli bir ilişki gibi…Tutarlı davranışlar krizlerin yaşanmadan önüne geçmenize yardımcı olur.
İstediği bir şeyi önce hayır diye reddedip,sözünüzü geçiremeyeceğinizi düşünüp sonradan hayır demek sizi çocuğunuzun gözünde tutarsız biri yapar.Bir sonraki adımda gerçekten hayır demeniz gereken bir konuda onu ikna etmek için daha fazla zorlanacağınız anlamına gelir.Eğer kabul edecekseniz hayır demeden yerine getirmelisiniz.
Hayır sözcüğü sürekli kullanıldığında da bazı çocuklarda inatlaşmayı tetikleyebiliyor.Yasakları delmek,sınırları zorlamak onlar için masum bir oyun olsa da hem sizi hem kendini istenmeyen durumlara sokabiliyor.Bunun yerine yapmasını istemediğimiz şeye ‘hayır’ demek yerine bir başka alternatif sunabiliriz.Ancak alternatif sayısını da abartmamak gerekir.Onun hayır diyemeyeceği şeyleri iyi biliyor olmanız gerekir.
Yine çocukları inatlaşmaya götüren davranış biçimlerinden biri emir kipi ile hitap etmektir.Kendisine emredilen çocuk bunu reddederek ailesine karşı gövde gösterisi yapmaktan haz alabilir.Her seferinde farkında olmadan bu duygusunu beslemiş olursunuz.Bu nedenle ses tonu ayarlanmış bir rica cümlesi ortamı her zaman yatıştıracaktır.Ancak kararlı olunmalıdır.
Son olarak,çocuğuyla etkili iletişim kurmayı başarmış,onu iyi tanıyan bir annenin işi her zaman daha kolaydır diyebilirim.Annelik serüveninizde hem kendinize hem de birbirinize zaman tanıyın.İhtiyaçlarınızı bilin,onun her gün yeni bir serüvene uyandığını unutmayın.Eşlik ve teşvik edici olun.
İNATLAŞ(MA)
Koşulsuz sevgiyi her durumda hak eden çocuklarınızın önce olumlu yönlerini takdir edin.
Her türlü çabasını takdir edin ve sorunlarını çözen değil,sorunlarını çözmeyi öğrendiği kişi olun.
Her konuda hayatındaki en iyi dinleyici siz olun.
En güvendiği kişi siz olun.
Tutarlı ve istikrarlı olun.
Onları kandıramayacağınızı da aklınızdan çıkarmayın.