Sıla Şentürk’ün kara yazısını yazıp sonra kefenini giydirenler mutlu musunuz?

Türkiye topraklarında ne yazık ki yine, yine ve yine bir kızımız önce çocuk gelin yapıldı sonra katledildi.

Sıla daha 16 yaşında bir çocuktu. O, çocuk yaşında ailesi tarafından nelere maruz kaldı, neler yaşadı bilmiyoruz. Hepsi onunla toprağa girecek.

Nedenini, sebebini herkes kendince bugün sorgulayacak ve yarın bu ülkede yine başka bir kadının cinayet haberiyle Sıla’nın adı hafızalardan silinecek.

Daha önce devlet korunmasına alınan bir kız çocuğu ailenin isteği ile tekrar evine dönüyor. Nişanladıkları o kız çocuğu, Hüseyin Can Gökçek tarafından bir yıl önce kaçırılıyor falan filan... Kız çocuğuna dayatılan nasıl bir saçma bir hayattır bu?

16 yaşında bir çocuğun yeri evi ve okuldur. Bunun başka bir açıklaması yok be olmamalıdır da... Bu işin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi yok! Bu çocuklar hepimizin. 21 yaşındaki erkek bıçakla bir canlının boğazını kesiyor.

Dehşet! Korkunç! Ürkütücü!

Artık herkes bir kendine gelsin. Yasalar yeniden ele alınsın. Ortada hunharca işlenen cinayetlere bir son getirilmeli. Tavuk keser gibi insan boğazı kesmek nedir? Aklım almıyor, mantığım kabul etmiyor.

Yaşamları elinden alınan çocuklarımızın, kadınlarımızın, gençlerimizin vebalini nasıl ödeyeceğiz!!!

Gördükleri haksızlıklara sessiz kalan, uygulanan şiddetler göz yuman, çocukluğu elinden alınırken sessizce köşesine çekişip oturan ve devletin polisine, jandarmasına bildiklerini anlatmayan herkesin bu cinayetlerde parmağı vardır. Bu da böyle biline! Giden gittikten sonra kimse ahhh, tühhh, vahhh, keşke diye kendini avutmasın.

Korkarım bu ülkenin cehaleti son bulmayacak.

İnsanlık düne kadar kan kaybediyordu, bugün can çekişiyor ve yakındır selası verilir.