Bu sözümden umarım birileri ben iş adamıyım, yoksa adam mıyım, bana mı dedi, ona mı dedi, kime dedi, adam kim, adam olmayan kim diye düşünmez.

Çünkü cümlemin olumlu hedefi var ama olumsuz hedefinde asla kimse yok.

Bunu da peşin peşin söyleyeyim.

Niye yazdığıma gelince.

Malum korona virüsü salgını, sağlımızı tehdit ettiği kadar ekonomimizi de tehdit etti. Birçok işyeri kapandı ve doğal sonucu birçok insan yaklaşık 1,5 aydır işi olduğu halde, iş yeri olduğu halde işine gidemiyordu.

İşini yapamıyor, para kazanamıyor ve evine ekmek götüremiyor.

Doğal olarak da ihtiyaç sahibi olmasa da, bu salgında bazı şeylere ihtiyaç duyar hale geliyor, geldi.

İşte bu evrede o işadamı dediğimiz kesimin içinde adamlar çıkıyor.

Yürekli adamlar, vicdanlı adamlar, düşünen adamlar, sadece kendisi için çalışmayan çalışkan adamlar.

Elini o ekonomi taşının altına koyuyor, bilmem kaç koli, bilmem ne kadarlık gıda yardımı desteği veriyor.

İşte onlardan birisi de MÜSİAD İzmir Şubesi.

İşte onlardan birisi de Bilal Saygılı.

Ülkeden anlayan, işten anlayan, ekonomiden anlayan, işten anlayan ve en önemlisi halden anlayan.

MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Bilal Saygılı’nın başkanlığında tüm MÜSİAD üyelerine kutluyorum.
  
Kızılay vasıtasıyla, insanlara yardım eline uzattıkları için. Bu zor dönemde onların hallerinde anlayıp, çalışıp, kazandıklarını onlarla paylaştıkları için.

Onlar ki, sadece iş adamı değiller, bu ülkenin insanlarılar.

Onlar da biliyor ki, bu ülkede insanların tamamı ne kadar güvenli, ne kadar huzurlu, ne kadar tok, ne kadar iş güç sahibi olursa, işler de o kadar iyi, ülke de o kadar iyi, hayat da o kadar iyi olur.

Onların yaptıkları yardımlar belki içinde insanların olduğu hanelere gidecek gibi görünüyor ama o yardımlar Türkiye’nin, İzmir’in geleceğine katkı koyacak yardımlar.

Allah her birinden razı olsun.

Yardım ettiklerinden daha fazla onlara yardım edebilme imkânları versin.

Biz bize yeteriz Türkiye diyenlerin sayısını arttırsın.

MÜSİAD gibi,  Biz bize yeteriz İzmir’im diyenlerin sayısını da.