Merhabalar sevgili okurlar. Bu hafta hem büyükleri hemde küçüklerin ilgisini çeken harika bir yerdeyiz. İstanbul Oyuncak Müzesi… 

Oyuncak dediğimiz zaman ilk akla gelen çocuklar olur.Ancak burası küçüklerin olduğu kadar büyüklerinde oldukça ilgisini çekiyor. Çünkü bu oyuncaklar sadece bugünden değil, 1700’lü yıllardan günümüze bir çok ülkede imal edilmiş artık müze değeri taşıyan birer tarihi eser. Tam 4000’den fazla ve ençok alman yapımı olan oyuncaklar.

Almanya, Japonya, ABD, Fransa ve daha aklınıza gelen bir çok ülkenin kendi özünü yansıtan onların yaşamları hakkında bize ufak ipuçları veren birer eser. Birçoğunun üzerine tarihleri ve yapıldığı yerler tek tek yazılmış. Bazıların üzerinde oldukça farklı hikayeler var. Örneğin 2.Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler kendi eliyle Türkleri savaşta yanına çekmek için bir takım küçük oyuncaklar yapmış.Bunları da burada görmeniz mümkün.

Başka bir hikaye ise 1900 yıllarda İngiltere’de sokaklarda 1 penny’ye satılan ufak tefek oyuncaklar şimdi antika değerinde milyonlarca dolar fiyatla satılıyor. En çok ilgimi çeken hikaye ise sessiz sinema döneminin ünlü komedyeni Charlie Chaplin ile ilgili. Sokaklarda oyuncak satan bir kişi bütün ünlülere birer mektup yazıp onlar adına satmak için bazı eşyalar ister. Bu mektuplara sadece Charlie Chaplin cevap verir. Ve adam kısa zamanda Charlie Chaplin dahil olmak üzere bir çok ürün satmaya başlar.

Ayrıca dünyaca ünlü Şarlo bebeği bu müzede sergilenmektedir. Bu bebeğinde hikayesi oldukça ilginçtir. ABD’li bir oyuncak firması 1914 yılında ortaya çıkan Şarlo karakterinin özel tasarım bir oyuncağını Charlie Chaplin’e armağan eder.  Daha sonra bir anaokulu yapımında açık arttırmada o dönemde büyük bir değere sahip olan 500 dolara satılır.2013 yılına kadar birkaç farklı hayır kurumunda sergilenen oyuncak en son olarak müzenin de kurucusu olan Sayın Sunay Akın tarafından Teksas’ta bir açık artırmada satın alınır. Ve İstanbul’a getirilir. Böylelikle Müze geçtiğimiz yıllarda Dünya Oyuncaklar Müzesi’nin başkenti seçilmiştir.

Dolaşmaktan sıkıldığınızda dinlenebileceğiniz  müzenin alt katında güzel bir kafeteryada mevcut. Aslında sadece 3 katlı bir köşkten ibaret olmasına karşın oyuncaklara bakmak bir hayli zamanınızı alıyor. Bozcada müzesi ile İstanbul Oyuncak Müzesi görebildiğim en değişik müzeler olarak aklımda kalacak. Burada yeri gelmişken bu müzenin her karesinde emeği geçen Sunay Akın’a çok teşekkür ederim. Müzenin sergilendiği köşk Sunay Akın’a ailesinden miras olarak kalmış ve burayı müze haline getirmiş. Yaklaşık 20 yıldır her ülkeden oyuncaklar toplamış ve toplamaya da devam ediyor.Gitmek isteyenler için yol oldukça basit İstanbul Anadolu Yakası Göztepe. Şimdiden görmek isteyenleri linkteki videomuza bekliyoruz.

Haftaya görüşmek üzere…

Her zaman dediğimiz gibi,

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun…