İYİ Parti Genel Sekreteri Sağlık Bakanlığı önceki müsteşarlarından Dr. Aytun Çıray, Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastanelerinde randevu alamayan hastaların acil servislere başvurularını önlemek amacıyla 'uzamış vardiya poliklinikleri' adıyla geçmişte başarısız olmuş bir sistemi yeniden başlattığına dikkat çekti.

Sağlı Bakanlığı’nın yeni başlattığı ‘uzamış vardiya poliklinikleri’ sistemine göre acil servislere başvuran ancak acil olmayan hastalar, 63 hastanede saat 23.00'e kadar açık tutulacak polikliniklere sevk edilecekler. Bu poliklinikler ‘YEŞİL 2’ olarak kodlanacak. Sağlık Bakanlığı aldığı bu kararla mesai sonrası gece 23.00’e kadar konulacak yeni bir vardiya ile sözde acillerin yükü azaltmayı amaçladığını ifade etmiştir.

Dr. Aytun Çıray yaptığı açıklamada, “Ancak alınan bu geçici tedbir, AKP’nin sağlıkta dönüşüm adını verdiği hatalı sağlık politikalarında yolun sonuna gelindiğini açıkça ortaya koymuştur. Sağlık Bakanlığı’nın ‘Uzamış Vardiya Polikliniği’ hastalarımızın derdine deva olamayacaktır çünkü; AKP Hükümeti büyük şehirlerde semtlere dağıtılmış, 200-400 yataklı ulaşılabilir hastaneler yapmak yerine, modası geçmiş, yönetilemez büyüklükte ve devletimizi 25 yıl borçlandıran ‘Şehir Hastaneleri’ yapmayı tercih etmişlerdir. Bu nedenle acil servisler hem sayısal hem fiziksel olarak yetersiz hale gelmişlerdir,” dedi.

İNSANIMIZ PARASIZLIKTAN ACİLLERE KOŞUYOR

“‘Ücretsiz sağlık hizmeti’ sloganıyla yola çıkan AKP, halkımızı hem niteliksiz ve hem de paralı sağlık sistemine tutsak etmiştir. Diğer yandan ekonomik durumu bozuk olduğu için halkımızın % 10’u prim borçlarını ödeyememektedir. SGK borçları nedeni ile normal polikliniklerde muayene olamayan bu işte bu vatandaşlarımız çaresizce üç liraya muayene olmak için acil servisler başvurmak zorunda kalmaktadırlar. Bu sistemden sonra, sırf paraları olmadığı için acil servislere başvuran hastalarımız ‘YEŞİL 2’ adı verilen polikliniklerde sadece 8 lira vermekle kalmayacaklar, %200’e varan katkı payları ödemek zorunda kalacaklardır,” diyen Çıray benzeri bir sistem 1999 yılında uygulamaya konduğunu, ilk defa 1999’da uygulanan bu sistemde hekimlerin döner sermayeleri arttırılmasına rağmen, sayıları yetersiz olduğu için hekimler de bu sisteme tepki gösterdiler ve başarısız olduğu için sistem 2004’den itibaren uygulamadan kalktığını anlattı.

PARAN YOKSA ÖLÜR MÜSÜN VEYA ÖLDÜRÜR MÜSÜN!

İyi Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, “Sağlık çalışanlarını günde 16 saat çalıştırarak yürütülmesi planlanan bu sistem, mevcut sağlık personeli sayısı ile yürütülemeyeceği gibi, hastanelerin işlevlerine de uygun değildir. Günlük hastane çalışmaları, ameliyatlar, yatan hastaların izlenmesi gibi zorunlu hizmetlerde büyük aksamalar yaşanabilecektir. Acile başvuran bir hastayı, ‘sen acil değilsin!’ diyerek polikliniğe gönderecek olan acil doktoru ile hastalar arasında –sonu ölümcül kavgalara varabilecek-büyük tartışmalar yaşanacaktır.

Eskiden ‘paran yoksa öl’ diye eleştirilen sağlık sistemleri bu sistemle ‘paran yoksa öl veya öldür’ diye eleştirilecektir.”

İYİ PARTİ OLARAK SAĞLIKTA KATKI PAYINI KALDIRACAĞIZ

Çıray bu konuda İYİ Parti’nin çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Sağlıkta tüm diğer sektörlerden farklı olarak arz talep dengesi isteğe bağlı oluşmaz, çünkü hasta olup olmamak irade dışıdır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde kamu kontrolünü getireceğiz.

Adeta yok ettiğiniz koruyucu hekimliği ve birinci basamak sağlık hizmetlerini derhal güçlendireceğiz.

Sağlıktan ilâç dışında alınan katkı paylarını kaldıracağız.

Semt acil servisleri ve hastaneleri inşa ederek ulaşılabilir sağlık hizmeti sunacağız.

Aile Hekimliği sistemini fonksiyonel hale getireceğiz.

Sağlık personelinin özlük haklarını geliştirerek güvenlik altına alacağız.”