Türkiye ve seçim diye konuya girersek yine siyaset yazacağımı, siyasetçileri yazacağımı düşünenlerden olmanız gayet doğal.

Türkiye ve seçim diyeceğim ama siyaset demeyeceğim, siyasetçi hiç demeyeceğim.

Türkiye, seçim ve eğlence!

Dün Akşam İzmir’de siyasetin kaynağından gelen iki güzel eğlence programı vardı.

Birisi İzmir’in Kuzey kesiminde Çiğli’de, diğeri de İzmir’in Güney kesme Karabağlar ’da.

Kuzey’deki akşam eğlencesinde Muazzez Ersoy ve Kutsu vardı.

Güneydeki akşam eğlencesinde ise Sinan Akçıl!

Kuzey’de ‘Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek?’ diye inliyor.

Güney’de ‘Seni seven kalp tak tak atıyor, fark atıyor’ diye inliyor.

Gençler ve genç kalmasını bilenler ise yerlerinde duramıyor.

İyi ki seçim varmış, iyi ki siyaset varmış, iyi ki eğlence varmış diye oynayıp duruyorlar.

Seçim ofislerine saldırıların, havaya kurşun atmaların, birbirlerine dövenlerin yaşadığı seçim atmosferi mi iyi, yoksa vur patlasın, çal oynasın seçim atmosferi mi?

Korku içinde kalan, korkutarak bir şeyler elde edeceğini sananın da sandık başına gittiğinde kullanacağı özgür iradesiyle bir oy, eğlenerek, oynayarak, gülerek sandık başına gittiğinde özgür iradesiyle kullanacağı bir oy.

İki oyun sonucunda da Türkiye’de birileri yönetim görevini seçmenin oyunun rakiplerine göre fazlasını alarak başlayacak.

Demokrasi ne kadar güzel bir güç ise, o gücü o kadar eğlenceyi hale getirmek, o kadar özgür bırakmak, o kadar değerli kılmakta siyasetin, siyasetçilerin elinde.

Kimse dayak yediği masaya gidip bir daha oturmaz.

Ama herkes yediği, içtiği, keyif yaptığı masaya her defasında gitmek ister, oturmak ister.

Türkiye gibi temeli hukuk, yönetimi cumhuriyet ve seçimi demokrasiden geçen ülkelerde insanları aktif veya değil siyasetin içinde tutabilmek, siyaseti sevdirebilmek, siyasetçiye olan güveni attırabilmek için hepimize düşen görev seçim dönemini barış ve huzur içinde geçirilmesin ve hatta dün gece olduğu gibi eğlenceli hallerde geçirmesini sağlamak.

Birilerinin değil herkesin kazandığı, keyif aldığı, mutlu olduğu seçim atmosferi ancak böyle sağlanır.

‘Yine seçim var, geliyorlar’ diyen insanların yüzünde, ‘Keşke seçim olsa da, bir güzel eğlensek’ hissini vermemiz gerekir.

Siyasetin bu denli yoğun ve bu denli hırslı olduğu dönemde İzmir’in gecelerin neşelendiren sanatçılarımıza demokrasi adına teşekkürü bir borç biliyorum.

İzmir Fark Attı!