Dünya ve ülkemiz gündemi olan COVID-19 virüsü hızla yayılmaya devam ederken, alınan önlemler her ne kadar iyi olsa da yapılan küçük bir ihmal birçok insanın hayatını kaybetmesine sebep oluyor. 

Yaşlılarda daha büyük sorunlara ve ölümlere yol açtığı belirtilen  COVID-19 (KoronaVirüs) İzmir’de bir huzurevinde 4 ölüme sebep olmuş ve bu şaka değil! 

Sağlık Bakanlığı’nın bangır bangır bağırıp “Yaşlılarımıza dikkat edelim!" dediği bu noktada 5 ölü var ve sadece 1 tanesinin virüsten dolayı olmadığı söyleniyor. 

Bazen olayın iç yüzüne inmek gerek diye düşünüyorum. Orada çalışan personelin ve barınan yaşlının bu süreçte can sağlığına ne kadar dikkat edildi?

Herkes resmi bir açıklama bekledi ama resmiyete dökülmüyorsa bu illaki devletin insanlardan sakladığı bir şey olmuyor. Mesela normal şartlarda engelli veya kronik rahatsızlığı olan bireylerin izinli olacağı onaylandı. Ama kime göre ve neye göre izin olduğu ise kişilerin insafına kaldı. Yani bu iş biraz siyasetide geçiyor daha çok paşa gönlüm mevzusuna dönüyor gibi.

Virüsün yayılma sürecinde yoğun risk barındıran yerlerde “izole kıyafetler“ kullanılması, “gündelik yaşamda” maske ve eldiven kullanımı yapılması tavsiye edilmişti. Bazı yerler bu kullanımı sanırım ya karıştırdı ya da ihmal etti. 

Eğer ki burada da bir ihmal söz konusu ise bu ihmalin etkisi 5 ölüme sebep oldu diyebilir miyiz? Ayrıca orada çalışan personelin, onların ailelerinin ve kalan yaşlı sayısının durumlarını hesap etmiyorum bile. 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aldığı onca tedbire ve yaptığı çağrılara rağmen, yaşlıların ortak yaşam alanı olan bir yerde bunların yaşanıyor olması zaten ayrı bir ironi. Personel ve yaşlılara karşı ne kadar önlem alındığını çok yazamasamda bence bu da büyük bir tartışma konusu.  

Dünya genelinde ve ülkemizde yayılmaya devam eden bu salgında gecesini gündüze katan yöneticilerin ve tüm sağlık personellerinin emeğini bu kadar küçük ihmallerle yok etmemek gerek. 

Ve “Ne olabilir ki?” mantığı ile hareket eden insanların derin bi nefes almalarını istiyorum çünkü; hastane odasında nefessiz kaldıklarını hayal ettirmek çok acımasızca olurdu...