AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün ki gurup toplantısında, siyasi kulislerin büyük bir ihtimal verdiği İzmir ve Ankara İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayları, İstanbul hariç diğer illerle birlikte açıklanacak.

Büyük ihtimalle diyorum, zira siyaset ihtimaller üzerine kurulu bir sistem değildir. Her türlü ihtimalin de var olduğu bir sistemdir. Bu ihtimale istinaden gurup toplantısından bazı illerin aday isimleri de çıkmayabilir.

Yerel seçim öncesi AK Parti'nin en çok düşündüğü illerden birisi de İzmir.

AK Parti, MHP ile olan ittifakını, mevcut büyükşehir belediye başkanının yeniden aday olmaması gibi büyük avantajları yerel seçim de değerlendirmek istiyor.

Hal böyle olunca da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayının ince eleyip, sık dokuyarak belirlemeye çalışıyor.

Bir yandan İzmir'in genelinen kabu edebileceği bir adayı, diğer taraftan teşkilatların arkasında duracağı bir adayı bulma çalışması içinde.

Dün akşam saatlerinde AK Parti teşkilatlarında sosyal medyayı kullananların gözünden kaçmayan bir paylaşım sıklığı oldu.

'Dün de, bugün de, yarın da'

Bu mesajı AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül'e destek olmak için kullanıldığını mesajın içinde kullanılan fotoğraflar ele veriyor.

AK Parti'nin İzmir temayül yoklamalarında birinci sırada İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak çıkan Aydın Şengül'e yapılan bu sosyal medya desteğinin mutlak bir anlamı olmalı.

Siyaset genel çerçevede bir şeyler yazıyorsa, mutlaka o şeyle ilgili bir aksilik, bir gelişme veya bir değişim vardır.

Bu mesajlar da ister istemez, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül'le ilgili ne gibi bir aksilik, gelişme veya değişim olacağını insana düşündürüyor.

Ankara'dan gelen rüzgarlar AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayının, eski Denizli Büyükşehire Belediye Başkanı, eski Ekonomi Bakanı, şimdi Ekonomik Kurulu Başkanı Nihat Zeybetçi'nin olacağı yönünde.

Siyasetin içinde olanlar bilir, bir yere belediye başkan adayı olarak gönderilen kişi, seçim döneminde kendin çalışmasını kendisi yapar. Seçim ekibini kendisi kurar, çalışma kurallarını kendisi belirler ve hatta onunla birlikte sahaya çıkacak mecli üyesi adaylarını dahi kendisi belirler.

Bu seçime başkan adayı olarak giren bir siyasetçinin, en doğal seçim hakkıdır ve bunu kullanmasına kimse itiraz etmez.

Ama bu durum, doğal olarak dışardan bir başkan adayı geldiğinde, içerde olanları da belki rahatsız eder, belki yerinden eder, belki de kişisel veya gurupsal olarak yapılan tüm hesapları alt üst eder.

Genel seçimlerden sonra AK Parti'nin İzmir'de başarısız olduğunu söylememek siyasetten hiç anlamamak demektir.

Zira 24 milletvekilinin seçildiği bir genel seçimde 8 milletvekili çıkarabilen AK Parti İzmir, 28 milletvekilinin seçildiği bir sonrası genel seçimde de 8 milletvekili çıkarabilirse bunun için, kaybetmek denilmese bile mevcut gücünü korudu dahi denilemez.

AK Parti Genel Merkezi, teşkilatlara bunun ilk mesajını da, defalarca milletvekilliği seçimlerine aday adaylığını koyduğu halde, 14 kişilik milletvekili aday listesine giremeyen Bekir Pakdemirli'yi bakan yapmakla vermiş gibi oldu.

AK Parti İzmir'de şimdi mesajlar daha çok ve daha net oluşmaya başladı.

Son başbakan, TBMM'nin Başkanı, İzmir Milletvekili ve İzmir'in bir numarası Binali Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olmasıyla İzmir'de AK Parti siyasi dengelerinin çok ama çok değişeceği konuşuluyor.

'Dün de, bugün de, yarın da'  diyenler de sanırım bu konuşmayı duydular.