Banu Pirinçcioğlu
İZMİR'İN TEKİNSİZ BAHÇELERİ
Geçen gün bir platformda sormuş birisi. Eğer Tunç Soyer'in yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Aklıma onlarca şey geldi. Oraya yazdım ben de. Belki okur ve dikkate alır diye düşünmedim değil.
Eksiklerden bir tanesi de bol yeşil ama tekinsiz alanlarımız.
İki sene önce yapımı başlayan peynircioğlu deresi mesela.
Bilmeyenler için, bu alan Mavişehir birinci etap sitesini ortadan ikiye ayıran derenin yanında uzanan boş bir park alanıydı. Az yeşilli, ağaçlıklı nir geniş alan.
Evlerin önünde kalan bölümü aydınlıktı. Daha arkalara doğru kalan bölüm ise gittikçe ıssızlaşan karanlık bir alan oluyordu. Yıllar içinde kaç sapığa denk geldim bilemezsiniz. Orada çocuklar oynardı, köpeklerini gezdiren ergenler olurdu.
Maalesef güvenlik müdahale edemezdi çünkü orası siteye ait bir alan değildi.
Sabahları yerlerde tuhaf aparatlar görürdük, ne olduğunu anlamadığımız. Meğer uyuşturucu için yapılan şişelermiş!
Sonra jiletler görürdük. Kimbilir ne kesiyorlardı geceleri.
Tekinsiz bir alandı yani.
Sonra belediye bu alanı yeşillendirip güzelleştirmeye karar verdi.
Gerçekten de güzelleşti. Sanki Avrupa'da bir parktaydık. Minik minik tepeler, şahane bitkiler, ağaçlar, yürüyüş ve bisiklet yolları. Gece ayrı gündüz ayrı güzel.
Pikniğini yapanlar, çocuklarını gezdirenler, köpeklerini oynatanlar. Oradan geçerseniz kendinizi başka bir atmosferde hissedebilirsiniz. Çünkü oradan geçince gerçek dünya var. Burası masalkent. Kısa bir güzellik.
Şimdi güzelliğe hiç lafım yok. Gerçekten çok güzel oldu.
Ama güvensiz.
Gece vakti orası bütün ayyaşların, keşlerin saklı alanı. Arkalara geçip yapıyorlar yapacaklarını.
Elbette Tunç Bey de bunun farkındadır. Çünkü Kanada'da değiliz. Güvenli bir ülke değiliz. Tunç Bey de biliyordur oraların gece vakti mikrop kaynadığını. Peki neden orada bir güvenlik bulunmuyor? Bekçi olacak denmişti. Bekçi yok, kimseler yok.
Evi bu güzel manzarayı gören arkadaşım her gece orada olay olduğunu söylüyor. Polisi de arıyor, cimere de yazıyor. Ama nedense hiçbir önlem alınmıyor.
Ayyaşlar, keşler, hepsi orada. Onlar için mükemmel alan. Banklar hatta uzanmak için şezlonglar var. Hepsi de sık ağaçların arasında.
Henüz oranın inşaatı başladığında sorduğum ilk soruydu, peki ya güvenlik ne olacak?
Aklı az biraz çalışan herkesin aklına gelecek birşeydi bu. Çünkü alan çok büyük ve ıssız. Konak gibi düşünün. Gündüz cıvıl cıvıl, gece korku filmi.
Gece vakti konakta gezer misimiz? Burada da gezmezsiniz. Eğer aklınız varsa yani.
Peki bize böyle güzel bir alan hediye ederken neden bu detayları düşünmüyorsunuz sayın Soyer?
Buyrun bir gece gelin, gizli gizli bir bakın bu alanda neler oluyor.
Hep diyorum ya ben, herşeyimiz eksik diye. İşte tam olarak bunu anlatmak istiyorum. Var ama yok.
Bu da onlarca var ama yoklardan bir tanesi.
Sesimizin duyulması ümidiyle...