Bembeyaz bir ruh haliyle kuzeyin vicdanı.

BEYAZ DİŞ'i kanamış, pençeleri zalim kanı.

Ağzına sürmüş adalet mermisini elinde martini.

VAHŞETİN ÇAĞRISI kulağında eser, titrer tini.

Bütün yaşam borsaya sürülmüş fırıncı küreği.

DEMİR ÖKÇE'li katiller, ezmekte nadide yüreği.

Uçkurlarına kadar kötülüğe batmış politikler.

KIZIL VEBA kadar tehlikeli siyasal öğütler.

Küçük dünyalarında aç susuz sanatın havarileri.

MARTİN EDEN kadar savaşçılar, engin hayalleri.

OYUN içinde oyun var kapital çağ bataklığında.

İnsan nereden ne bulur, bu çılgın ataklığında.

DENİZ KURDU bir yaşama girerse davetsiz.

İlla yaşam sevgiyle yol alır, gök açık kasvetsiz.

Herkesin başında bir MEKSİKALI şapkası, kara.

Gönlün iyileşmeyen derdidir, ruhta açılan yara.

Ruh çıplak, beden keşmekeş AÇLAR ORDUSU.

Ne kadar var? Çağın en ilkel ve iğrenç sorusu.

Pul olmuş edebiyat; kara UÇURUM İNSANLARI.

Bilim ve sanat üçbeş şarlatanın beyaz yalanları.

ADEM'DEN ÖNCE cennet denilen günahsız çöl.

Çokça umarsız insan, israf edilmiş bir sürü döl.

BİR KUZEY MACERASI arayan sayısız millet.

Derdine dert eklenmiş, bedeli emperyalist illet.

DOĞU YAKASI kendi içinde acılı bir muamma.

Kırk yılda bir köy huzura erememiş dalay lama.

ŞAMPİYON edayla plazalarda eğlenen oğlanlar.

Talih, kader değil, kötülüğün kucağına doğanlar.

YILDIZ GEZGİNİ gibi gece çöpte şans arayanlar.

Yüreği hak ve adalet için oluk oluk kanayanlar.

Karanlık buzu ısıtmak için ATEŞ YAKMAK şart. Korkma, vahşi kapitalizme karşı, yüreğini tart.

Av.Yusuf AKIN/18.01.2021/İzmir