KAÇAMAZSIN KENDİNDEN 

Biz birbirimize iyi bakalım yüreğim,
Zira yine biz iyileştirmek zorunda kalıyoruz kendimizi.
Yalnızlık soğuk duvardır,
Kalabalıklar ise kör gönüller barındırır.
İnsan neresinden vurulduğu zaman daha çok acır canı?
Kalbinden mi?
Yanıldığını anlayan aklından mı?
Yoksa kör bi kurşunla vurulan bedeninden mi?
Hangisi daha çok acıtır canı?

Belirsizlikte mi daha çok kaybolur?
Yoksa bildiği yolun, yanlışlığının çok geç olduğunu anladığında mı?

         Çoğu zaman; bulunduğu yerden ne kadar uzaklaşırsa içindekileri de o yola döktüğünü, gittiği yere ise hafifleyerek varacağını düşünür insan. Öfkesini, kinini, acısını, yaralarını içinde yaşadığı tüm olumsuz duygu ve düşünceleri geride bırakacağını zanneder. Kötü sonla biten bir filmden sonra, mutlu sonla bitecek yeni bir seneryo yazmak ister. 

Ne büyük bir yanılgı! 

     Her şeyden kaçabilirmiş insan, kendisi haricinde. 

Sokrates'e birisi için, seyahat onu hiç değiştirmedi, demişler. O da: Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür, demiş.
Michel de Montaigne

      En gerçek ayna kendi zihnimiz ve yüreğimizken, onlardan asla kaçamayız. Nasıl ki sevinçlerimizi, gülüşlerimizi sahipleniyorsak, acılarımızı ve gözyaşlarımızı da sahiplenmeliyiz onlarla da yüzleşmeliyiz.  

          Terki diyar etmek kolay ama kaçtığımız kendimizken, gidebilecek bir yerimiz yoktur. Kalbimize ve aklımıza yük ettiklerimiz beden yaşarken yüreğe yıkıcı zararlar verdiğini hiç düşünmüyoruz. 

Geride bırakın sizi üzenleri. Yüreğinizin değil onların isimlerinin üzerini çizin.  Zihniniz uzaklaşmadıkça yüklerinden, bedenin olduğu yer hiç karketmez. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum