Selcan Öztürk

Selcan Öztürk

Kadın Dediğin Değil! 

Sözde erkeklerin egemenliğinde olan bu dünya düzeninde dünya nüfusunun yarısını oluşturuyoruz. Ama insanların sadece ve sadece uzaktan izleyip seyirci kaldığı bomboş bir dünyadan söz ediyorum.

Siz kadınların ölüm çetelelerini tutup matematiksel yönünüzü güçlü tutacağınıza, her yıl kaç tane kadın cinayete kurban gitti veya şiddet mağduru oldu diye hesaplamak yerine bu düzene son getirecek kanun ve yasalar düzenlenseydi eğer her şey daha farklı olabilirdi. İdam gelsin diyoruz ama insanlar vicdanlarını çoktan idam etmiş. 

Ülkemizin gündemi kadın ölümleri oldu. Hiç oturup düşünüyor mu sözde bu insan varlığı, bu benim kızım olabilirdi diye veya bu benim annem olabilirdi diye ? Vicdanlarını sessize alıp gözlerini kapatınca geçiyor sanırım. 

Tecavüze uğrayıp hamile kalana o çocuğu dünyaya getir deniyor. Şiddete uğrayana kocandır yapar diyip aile uzlaştırıcı uzmanlar getirilip uzlaştırılıyor ama bu da sözde. Ya ölenler? 

Hadi açıklayın şimdi hangi uzlaşmanın sonucunda bunlar yaşanır? 

Kadın haklarının kutlandığı her yılda klişe sözlerle konuşma hazırlayan saygın iş adamlarının ve devlet erkanının en sıradan sözlerini hatırlayalım “ Kadın erkek eşitliğinin sosyal ve siyasal hayatta tam ve koşulsuz gerçekleşeceği bir geleceği birlikte inşa edeceğimize söz veriyoruz “ diye başlayan sözleri...

Komik geliyor artık bu varsayımlar. Komik geliyor bu günlerde elinizde bir kağıt parçasıyla hazırladığınız konuşmalar. 

Ne işe yarıyor ki... 

“Anne ölme” diye haykıran küçük bir kız çocuğunun feryadını mı unutturuyor yoksa “Ölmek İstemiyorum” diyerek kızının gözleri önünde ölen bir kadını mı ?  Hangi gelecek inşa ediliyor daha temelini bile sağlam tutamazken! 

Kadın dediğin diye başlayıp giden sözler büyük bir marifetmiş gibi tamamlanıyor. Yapılan haberlerede, işlenen cinayetlere bir kaç küfür edilip tamda denildiği gibi sadece seyirci kalınıyor.

Eğitimden eğitilmekten bahsediyoruz ancak insanların olayları izlemelerine, görsel bakış açılarını ve duygularını başka yerlerde kullanmaları gerekirken ölüm çetelelerini tutup yılda kaç kadın cinayete kurban gitti ve kaç kadın tecavüze uğradı diye hesap tutturuyoruz. 

Bizler 1934’te yasallaşan “Kadın hakları” için 21. Yüzyıl’da yani günümüzde hala daha savaşıyoruz. Dünyaya gelen her küçük kızın erkek kardeşiyle eşit şansa sahip olacağı zamanlar için savaşıyoruz.

Kaderimizi belirlemek için sahip olduğumuz gücü son demine kadar kullanıyoruz. Ölmek istemiyoruz!

Kadın dediğin diye başlayan sözler değil, kadın bilirse kadın yaparsa dünya güzelleşiyor. Her şeyde varız evdeyiz, okuldayız, iş yerindeyiz ve önemlisi hayattayız! 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.