Günlerdir yazıyoruz, Foça’da çevre katliamı var diye.

Birileri çıkıp, nerede, nasıl, bir bakalım demiyor!

Sanki o çevre Foça’nın değil, insanlığın değil Medya Ege’nin çevresi.

Bir kadın çıkıyor, gece gündüz yaşadıklarını anlatıyor.

Çevreyi seven, çevreye karşı duyarlı, çevreyle yaşamak için oralara kadar gelen bir kadın.

Gece kokusu ayrı, gündüz kokusu ayrı diyor.

Büyük sineği ayrı, küçük sineği ayrı diyor.

Ağaçlarım kurudu, bahçem bitti diyor.

Ne aldığım nefesten keyif alıyorum, ne de yaşattığım çevreden.

Doğayla baş başa yaşamak için seçtiği yerde, doğanın katledilmesini izlemekten büyük bir üzüntü duyuyor kadın.

Çaresizlik içinde ama çare aramaktan da kaçınmıyor.

Davalar açtım diyor, şikâyetler yaptım diyor, doğa katliamına dur denilmesi için herkesle konuşuyor ve herkese sesleniyorum diyor.

Cumhurbaşkanına kadar çevrenin sesini duyurmaya çalışıyorum diyor.

Mücadelesini alkışlıyorum.

Kadın çevreci mücadelesine saygı duyuyorum.

Dünyanı kadınlar kurtaracak sözünün ne kadar doğru olduğunu gösteren düşüncesine sonuna kadar katılıyorum.

Birileri gübre oluyor hikâyesi anlatsa da, birçok kişi çevrenin gübre yaparken katledildiğini biliyor.

İyi bir şey yapmanın yolu, asla kötü bir şey yapmaktan geçmez.

İyi bir şey yapın, çevreyi koruyun.