
Aysel Ateş Abdullazade
Kadınlar doğum makinesi olsaydı...
Sevgili Medya Ege okuyucuları, bugün sizlere yine kadınların kendi bedeni üzerinden bile hakkını savunması gereken bir konu ile geldim. Üzücü ama öğretilmesi, anlatılması gerekli bir konu.
Bir kadın tanıdım geçenlerde. Ortak arkadaşımızın verdiği bir davette tanıştık. Kültürlü, üniversite mezunu, bilgi ve vizyon sahibi, evli bir hanımefendi. Sözün bütün güzel anlamlarında tam bir hanımefendi. Naifliği, zarifliği bunları ifade etmeme gerçekçi bir sebep çünkü.
Kayınvalidesi ile birlikte oturan bu kadın eşini seviyor. Fakat mesele yüzyıllardan beri bitmeyen, çözümü bulunmayan "kaynana meselesi"
Kadının görümcesinin çocuğu olmuyor. Ve kayınvalide, oğluna baskı yaparak kız kardeşi için çocuk yapmalarını talep ediyor. Yani bu kadın görümcesi için çocuk doğuracak, ona evlatlık olarak verecek. Ben sorunun bununla da çözüleceğini düşünmüyorum. Çünkü böyle bir hayati anlam taşıyan meseleyi talep olarak isteyen kayınvalide sonrasında da yine aynı tempo ile devam edecek, durmayacak. Ben de bu meseleyi duyunca bazı aydınlatmalar yaptım kadına.
Dedim ki;
Çok zor ve üzücü bir durum yaşadığını anlıyorum. Bu tür baskılar ve beklentiler altında olmak insanı hem fiziksel, hem de duygusal olarak yıpratır. Öncelikle şunu bilmelisin ki, bu senin vücudun ve senin hayatın. Kimsenin senin bedenin ve hayatın üzerinde böyle bir hak iddia etmeye hakkı yok.
Kayınvalidenin ve eşinin bu tutumu kesinlikle kabul edilemez. Senin duygularını, sağlığını ve kendi hayatını hiçe sayan bir yaklaşım söz konusu. Bu durum sadece senin değil, eşinin ve kayınvalidenin de yanlış tutumlarının bir yansımasıdır.
Öncelikle, senin duygularını ve haklarını net bir şekilde ifade etmen gerekiyor. Bu konuda eşinle açık ve dürüst bir konuşma yapman çok önemli. Ona hissettiklerini, bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu ve böyle bir talebi asla kabul etmeyeceğini açıkça belirtmelisin. Eşinin seni anlaması ve annesine karşı durabilmesi için senin duygularını gerçekten hissetmesi gerekiyor.
Eşinle konuşurken şunları vurgulayabilirsin:
* Bu senin bedenin ve senin kararın. Kimsenin senin vücudun üzerinde böyle bir hak iddia etmeye hakkı olmadığını belirtmelisin.
* Senin de kendi hayallerin, planların ve duyguların var. Sadece bir "doğum makinesi" olmadığını, bir birey olduğunu ve kendi hayatını yaşamak istediğini ifade etmelisin.
* Bu durum senin psikolojini olumsuz etkiliyor. Yaşadığın stres ve mutsuzluğu eşinle paylaşmalısın.
* Eşine, annesine karşı seni savunmasını istediğini belirtmelisin. Onun bu konuda senin yanında olması, sana destek olması çok önemli.
Kayınvalidenle konuşma konusunda ise daha dikkatli olman gerekebilir. Ancak, sınırlarını ve kabul etmeyeceğin noktaları nazik ama kesin bir dille belirtmen önemlidir. Onun beklentilerinin gerçekçi olmadığını ve böyle bir talebin mümkün olmadığını açıkça ifade edebilirsin.
Dinledikten sonra bana şunu sordu:
"Kadın erkek ilişkilerinde kadınlar neden hep eziliyor? Neden birçok şey hep kadından isteniyor, talep ediliyor? Neden kadın savunmak zorunda kalıyor; kendini, hakkını, fikirlerini, isteklerini veya istemediklerini?
- Bu maalesef uzun yıllardır süregelen toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu. Ataerkil toplumlarda bazı gelenekler, kültürel normlar ve yanlış inançlar nedeniyle kadınlar üzerinde daha fazla baskı ve sorumluluk yükü olabilir. Bu durumun değişmesi, kadınların kendi haklarını savunması, bilinçlenmesi ve güçlenmesiyle mümkündür. Senin de bu konuda kendi haklarını savunman, bu eşitsizliğe karşı duran bir adım olacaktır.
Senin durumunda, eşinin ve kayınvalidenin bu tutumu tamamen yanlış ve kabul edilemez. Senin mutluluğun ve sağlığın her şeyden önce gelir. Bu konuda yalnız olmadığını bilmelisin. Çevrende sana destek olabilecek, bu konuda tecrübesi olan veya sana yol gösterebilecek kişilerle konuşmaktan çekinme. Aile büyüklerin, güvendiğin arkadaşların veya profesyonel bir danışman sana yardımcı olabilir.
Unutma, sen güçlü bir kadınsın ve kendi kararlarını verme hakkına sahipsin. Bu zorlu süreçte kendine iyi bakmayı, duygularını ifade etmeyi ve haklarını savunmayı asla ihmal etme. Eşinle sağlıklı bir iletişim kurarak ve sınırlarını net bir şekilde belirleyerek bu zorlu durumun üstesinden gelebilirsin.
Sizin de çevrenizde olumsuz, buna benzer sorunlarla mücadele eden veya ezilen, ne yapacağını bilmeyen kadınlar varsa, onlara kız kardeş olun, anne olun, abla olun. Böyle zamanlarda küçük bir destek büyük güzelliklere dönüşebiliyor. Yolumuz çiçeklere çıksın, sevgili KADINLAR!