Daha önce gidenleriniz olmuştur diye düşünüyorum. Burası kışın Bursa Uludağ’dan sonra İstanbul ve İzmir’den gelenlerin gözde mekanlarından birisi. Kayak yapmak için oldukça güzel imkanları var. Tam zirvede bulunan otelin dışında yol üzerinde de kayak yapabileceğiniz birçok bulunuyor. Hem manzara olarak oldukça cömert bir yol güzergahına sahip. Ancak araçlarınızda mutlaka kışlık lastik ve diğer ekipmanları bulundurmanız gerekiyor. Zirve tırmanışına başlamadan yol kontrollerinde sizden bunları isteyeceklerdir. Çıktığınız yol biraz dar ve keskin virajlara sahip olduğundan bu ekipmanlar mutlaka yanınızda bulunsun. Biraz Uludağ yolunu andırmıyor değil. Ama daha dar bölümlerin olduğunu söyleyebilirim.

İsteğe bağlı olarak otel yerine bungalov evlerde kalmak isterseniz bir çok seçenek bulabilirsiniz. Bu açıdan baktığınızda sadece kışın kar turizmi değil yazında konaklayabileceğiniz butik otel, bungalov tarzında otelleri sizi oldukça tatmin edecektir. Ama adı üstünde Kartepe’ye kar yağdığında gidilir. Nasıl ki Ölüdeniz’e yazın deniz için gitmek gerekiyorsa Kartepe’de sizi kışın daha mutlu edecektir. Eğer buraya günü birlik gelebilecek kadar yakınsanız yada belli bir süre otelde kalacaksanız mutlaka yöresel tatları denemenizi tavsiye ederim. Gerçi her yerde size sucuk ekmek yada mısır unundan yapılan kuymak yemenizi tavsiye edecekler. Ama bunlarda da iddialılar bence. Birde manzara mükemmel olunca ne yediğiniz pek önemli olmuyor.

Bir çok kişinin kışın ziyaret ettiği Kartepe’nin hiç mi kötü bir tarafı yok diye soracaksanız eğer, cevabım tabiî ki de evet. Her yerde olduğu gibi burada karşılaşabileceğiniz olumsuz birkaç tablo olacaktır. Benim en memnun olmadığım durumlardan birisi bölge tamamen yabancı turiste hizmet etmek için donatılmış. Biraz daha spesifik konuşmak gerekirse arap turistler bölge esnafını ele geçirmiş durumda. Tüm market ve restoranlarda Araplara yönelik tabela ve afişler görebilirsiniz. Ülkemizin kanayan yarası burada da karşınıza çıkacak maalesef. Bazıları benim kadar bu konuda rahatsız olmuyor. Yani esnaf kardeşlerimiz iş yapmasın mı yada herkes ekmeğinin peşinde gibi söylemlerle sık sık karşılaştığım oluyor.

Burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi eğer illaki yabancı turistlere hizmet etmek istiyorsak aynı ilgi alakayı yada hizmeti yerli turistlere de göstermek gerekiyor. Yani euro olan yerde türk lirası itibar görmüyorsa bile bu ülkenin vatandaşının her daim arap turistlerden daha fazla itibar görmesi gerekiyor. Son bir yıldır Kartepe’ye gitmememin bir sebebi de bu aslında. En son gittiğimde gördüğüm ilgisizlik ve ayrımcılık bu topraklarda büyüyen bir olarak beni çok üzdü. Aslında özlemiyor değilim ama yine aynı manzara ile karşılaşmak istemediğim için bir süre daha kışın farklı yerleri tercih edeceğim.

İkinci bir konu, yabancı turist gördüğü ilgi ve alaka karşısında kendine ekstra bir özgüven aşılıyor olması. Yani paranın verdiği güç ile karşısında aldığı, şeyhlere layık hizmet onda vazgeçilmez biri olduğu hissi uyandırıyor. Süreç bu şekilde devam edince buradan oldukça fazla mülk ve arazi ediniyorlar. Zaten bir çoğunu almış vaziyetteler. Bir gün hizmet verdiğiniz bu insanlar umarım gerçek anlamda bizlerin efendisi olmaz. Zira durum bu yöne doğru gidiyor. Herkese kapılarımız açık ama karakterimiz kapalı olsun.
Sonuçta kötü yanlarını bir kenara bırakıp bence görülmeye değer bir yer Kartepe. Her şeye inat gidin görün memleketimin dağları da denizleri de bizim. Hoşça kalın…
Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Okuyun