Pınar Yeşiltay Sevim
Kaygı hafıza ve dikkati çürütür
Siz de son zamanlarda bir şeyleri sıklıkla unutuyor musunuz?
Bu durum yaşa bağlı hafıza sorunları, demans belirtisi veya Alzheimer hastalığının habercisi olabileceği gibi bazı durumlarda isimleri, sayıları ve olayları unutma ya da toparlayamama, anahtarlarınızı bulamama ya da bir odaya neden girdiğinizi açıklamama eğilimi kaygının bir sonucu olabilir.
Kaygı, sinirlilik, huzursuzluk, panik hali, hızlı kalp atışı veya nefes alma, mide rahatsızlığı, kas gerginliği, terleme, titreme, göğüs ağrısı, uyku güçlüğü ve baş dönmesi gibi kaygının en yaygın belirtilerini bildiğinizi düşünebilirsiniz. Farkına varamayacağınız şey, bu yaygın zihinsel sağlık durumunun aynı zamanda hafıza sorunlarına ve konsantrasyon güçlüğüne de katkıda bulunabileceğidir.
Eğer önemli bilgileri hatırlamakta zorluk yaşıyor, işinizde okulunuzda ya da sosyal hayatınızda hafıza ve odaklanma problemleri yaşıyorsanız nedeni kaygı olabilir.
Özellikle yoğun kaygı yaşayan, stres altında ve performans beklentisi yüksek ailelerin çocuklarının akademik olarak sık hata yapıyor olması ya da hafıza problemleri yaşamasının altında eğer başka bir sağlık sorunu yoksa kaygı bozukluğunun olabileceği unutulmamalıdır.
Kişi ister fiziksel ister duygusal olsun, ister gerçek ister algılanmış olsun, bir tehdit hissettiğinizde adrenal bezler kortizol pompalamaya başlar. Bu fazla salgılanan kortizol kişinin alarm modunda takılıp kalmasına neden olabilir.
Beyin biliminde sıklıkla belirttiğimiz kişinin daha ilkel beyin düzeyinde kalması ve savaş ya da kaç moduna girmesi ile beyin öğrenme, algılama, çevreye dikkat gibi mekanizmaları kapatacağı için öğrenme gerçekleşemez ve akademik performans olumsuz etkilenir.
Ayrıca kortizol kronik olarak yükseldiğinde beyin zarar görür. Sakinleştirici bir nörokimyasal olan serotonin salınımı düşer ve bu durum da anksiyete, sinirlilik veya depresyonun artmasına neden olur . Yani çocuğunuzda gözlemdiğiniz öfke kontrol sorunları ve depresif ruh halinin sebebi de kaygı ve yüksek performans beklentisi ile ilişkili olabilir. O nedenle akademik sorun yaşayan, özgül öğrenme güçlüğü olan ya da dikkat ile ilgili sorun yaşayan çocuklarla çatışmak yerine onları alıyor olmak ve kaygılarını regüle etmelerine yardım etmek doğru olacaktır.
İçten bir sarılma, özenli davranışlar, yüksek beklentilerin ifade edilmemesi ve çocuğun biricik ve özel olduğunun hissedilmesi kaygı yönetimi sürecinde destekleyici unsurlardır. Birlikte nefes egzersizleri yapabilir, çocuğun öz değerliliğine vurguda bulunabilirsiniz.
Unutmayın, Kaygı hafıza ve dikkati çürütür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.