Aysel Ateş Abdullazade
Kelebek ömrü sevgi günü
Biz kadınların duraksayan noktasıdır duygusallık. Haketmediğimiz davranışları bile duygusallığa kapılarak kabulleniyoruz. Affet kelimesi üzerinden oynanan oyunlar, ikinci, üçüncü ve çokça verilen şanslar, o yapmazlar, aslında seviyorlar kullanıyor kadının duygusallığını.
Senede bir kez seviyor gibi görünen adamlar ve sevildiğini sanan kadınlar var bu memlekette. Yılın sadece bir gününde önemsenen, belki bir demet çiçek ile kucağı dolan, sadece bir gün gözlerinin içine bakılan kadınlar.
Yılın sadece bir günü küfür yemeyen, gözü morarmayan, yemek masasında sadece o gün yeri olan kadınlar.
Sevgi insan ihtiyacıdır. Her gün yemek yediğimiz, su içtiğimiz gibi sevgi takviyemizi de almalıyız. Ama sevgiden mahrum bırakılan, sevgi gösterilmeyen, sevgisizliğe mahkum kadınlar yılın sadece bir gününü bekler, belkiler sığdırır o güne. Dayak yemeyeceği için sevinir, bir papatya beklentisi ile bakar kapıya. Çünkü çoğu sevgiler başlardaki o aziz sevgililikten yabancılığa dönüşüyor bu hayatta. Sevgili iken gösterilen şeyler bir çatı altına girdikten sonra değişiyor, yok oluyor, bitiyor. Onun yerini dayaklar, küfürler, yorgunumlar, çalışmayacaksınlar, otur oturduğun yerdeler, masa devirmeler, ayyaşlıklar, bağımlılıklar alıyor, egolar, egemenlikler, şiddetle ve hatta cinayetler alıyor.
Bu yüzden bu tarihi bekleyen kadınlar var. Bu yüzden 14Şubat günü bir gülümseyen yüze, bir tebessümlü bakışa, bir sıcaklığa umut eden kadınlar var. Salonların loş ışıklarında el açan aşk dilencisi kadınlar var kalbi zengin olmayan adamlara. 365günün bir gününü insan gibi yaşamayı bekleyen kadınlar yaşıyor dört duvarlar arasında.
Bu yüzden bozmayın bu sihirli tarihi. Bırakın bu erkekler senede bir kez de olsa adam olsun. Bırakın, bu kadınlar senede bir kez de olsa mutlu ola bilsin. Bırakın, bir güne sığdırılan sevgiler yaşansın... Bırakın, bir gün kelebek ömrü sevgisini tatsın kalbi yüce kadınlar...
Sevgililer gününüz kutlu olsun!