Belki size göre klasik bir cümle olacak ama öyle, kentini tanıyan, insanını tanıyan belediye başkanları, yaptıkları yerel yöneticilikte daha çok başarılı oluyorlar.

Bunun birçok örneği zaman zaman biz gazeteciler tarafından haber haline getiriliyor.

Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Kayakayalı’da bu örnekleri fazlasıyla veren başkanlardan birisi.

Geçtiğimiz günlerde, başkanı olduğu ilçenin tarımsal gücünü yakından tanıyan insan olarak, kenti ve kentte yaşayan insanları daha çok tarımla bir araya getirmek için hamle yaptı.

Karakılçık Buğdayı'nın ilk tohum serpmesini, ekibiyle birlikte tarlaya girerek bizzat kendisini yaptı.

Koltukta oturan başkan ile toprak üzerinde çalışan başkanın arasındaki fark işte tam da bu, kentini tanımak, insanını tanımak.

Ama Başkan Karakayalı, bu düşüncesini sadece Kemalpaşa’da sınırlı tutmadı.

Ki, bu da onun aslında sadece başkanı olduğu kenti, sadece başkanları olduğu insanları değil, tüm insanların mağduriyetine yönelik çalıştığını da gösteriyor.

Zaten çalışkan bir belediye başkanını koltuğunda oturtamadığınız gibi, şehrinde de tutamazsınız. 

O malum kötü sonuçları olan İzmir depremi sonrası, her gün ama her gün, her akşam ama her akşam Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Kemalpaşa’da mesai saati bittiğinde Bayraklı’ya, Bornova’ya geldi.

Ekibiyle birlikte geldiği deprem bölgesinde, deprem mağdurlarına destekler verdi.

Onlarla birlikte o büyük hüzün dolu geceleri yaşadı. İnsanların mağduriyetlerine çare aradığı gibi, onları dinleyerek acılarını paylaştı.

Deprem sanki Kemalpaşa’da olmuşçasına, Kemalpaşalıların Bayraklı’ya, Bornova’ya koşması gerekiyor gibi davranıp,  onlar adına çalıştı.

Kemalpaşalı da, tarla da gördüğü başkanlarıyla, deprem bölgesinde gördüğü başkanlarıyla eminim gurur duymuşlardır.

‘Öyle bir başkan seçtik ki,  sadece bize değil, bizlere değil, herkes için çalışıyor’ demişlerdir.

Başkan Karakayalı’nın değerini bu zamanlarda bilebilmek ve görebilmek gerekir.

Tebrikler Başkan!