Komutan haklı çıktı!

Haftanın her pazartesi günü bir operasyon.

Haftanın her Cuma günü bir operasyon.

Fettullahçı Törer Örgütü’ne karşı her hafta Türkiye’nin bir ilinden Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen operasyonlar haber ajanslarına düşüyor.

İnsanın FETO operasyonlarıyla ilgili haberleri okurken iki refleksi ister istemez oluyor. Okumaktan kusasınız geliyor, korkutan korkasınız geliyor.

Operasyonlara çokluğundan mideniz bulanıyor ve kusasınız geliyor ama operasyonların yapıldığı noktalara baktığınızda korkudan mide bulantınız da geçiyor.

Operasyonlar öyle sokaklarda, işyerlerinde, evlerde falan değil

Bir gün Jandarma da, bir gün Dış İşlerinde, bir gün Milli Eğitim de, bir gün Türk Silah Kuvvetleri’nin her hangi bir biriminde.

Ne FETO’ymuş arkadaş! Demekten kendinizi alamıyorsunuz.

FETO halen, Amerikan bankalarına yatırdığı paralar sayesinde, hala yurt dışında değişik ülkelerde bulunan sözde eğitim elemanları, açıkça istihbarat elemanlarıyla Amerika’nın CIA’sının hizmetinde olduğu için malikâne de Amerikan polisinin ve özel istihbaratının koruması altında.

Yıllar içinde büyüterek kullandığı, Müslüman ülkelerin içine sızdırdığı bu insanlar sayesinde elinde güçlü bir istihbarat bulunduran Amerika, FETO’yu verdiğinde başta Ortadoğu olmak üzere Müslüman ülkelerde yaşanan ve yaşanacakları ne bilebilecek ne de yönlendirebilecek.

Bu yüzdendir ki, Türkiye’nin bütün ısrarları rağmen FETO’yu veremiyor. O yüzdendir ki, Türkiye’nin bu istediğine karşılık abudik, gubidik sebeplerle gizil yaptırımlar, açık mesajlarını yönlendiriyor.

Peki, Türkiye ne yapıyor?

Büyük bir devlet olarak yapması gerekeni yapıyor. Madem elindeki teröristi kullanarak bana ve çevremdeki ülkelere zarar vermeyi hedefleyen bir Amerika var karşımda. Onun karşısında olanla işbirliği yaparak en doğal hakkını kullanıyor.

Rusya’ya diyor ki, ver füzeleri. 

İran’a diyor ki, gel masaya.

Orta doğuya diyor ki, durun bir dakika.

Askerlik yaptığım dönemde terör belgesinden, operasyon bölgesinden bir komutan yanıma görevli olarak gelmişti.

Operasyonlara alışık olan komutan, neden masa başı iş verildiğini düşünerek isyan ediyordu. O kadar profesyonel olmuş ki komutan, o kadar işini iyi yaparken geriye çekilmesini içine sindiremiyordu.

Bir de oldukça önemli bir tespiti vardı o komutanın, operasyonlar konusunda kendi birliğindeki askerlere dahi bilgi vermiyordu. Bir gece, bir sabaha karşı aniden operasyona çıkıyormuş. Nedeni ise askeriyenin içinde büyük bir istihbarat açığı olduğunu biliyormuş. Bunu yaşayarak görmüş. Akşam, sabah operasyona gidilecek dendiği günün sabahı operasyon yapılacak alanlarda teröristlerin tuzaklar kurduğunu bizzat tespit etmişti.

O zaman ne yalan söyleyeyim, FETO’nun olmadığı, TSK içine sızmış ve karşı tarafa istihbarat verebilen bir terörist yapılanma olduğu hiç aklıma gelmediği için, küçük maddi menfaatlerle vatanını satmayı tercih eden, ciğeri beş para etmez insanların varlığından şüphelenmiş, az da olsa bunları anlatan komutan operasyonlar nedeniyle güvensizlik duygusu ağırlaşmış, ruhsal rahatsızlığı olduğunu dahi düşünmüştüm.

FETO operasyonlarının çoğunluğunun TSK içinde olduğunu görünce, o zaman düşündüklerimin hepsi boş çıktı.

Terör örgütüyle mücadele ederken başka terör örgütünün de tuzağındaymışız…

Komutan haklı çıktı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.