Tahir Yavuz
KUZULARDA ZATÜRRE
Kuzu ve toklularda soluk alma güçlüğü, hızlı soluma, efor sonrası öksürük, durgunluk, ağırlık kaybı, yüksek ateş, iştahsızlık, yatar pozisyon, sürüden ayrı kalma gibi belirtilerle ortaya çıkan solunum yolu enfeksiyonları aynı zamanda ölümlere de yol açmaktadır. Dünya literatüründe ortalama ölüm oranının %8 civarında olduğu bildirilmektedir.
Kuzularda zatürre (pneumoni) ve pleuritis (pleura yangısı = göğüs zarı yangısı) birlikte görülebilir. Yetiştiriciler arasında genellikle ölen kuzuların akciğerlerinin kaburgasına yapıştığı bildirilir. Hastalık yeni doğan kuzularda, sütten kesilenlerde ve büyümekte olanlarda görülebilir.
Hastalığın hazırlayıcı sebebi her zaman strestir. Kuzuların yaşamlarındaki her türlü değişiklik stres faktörüdür.
Sütten kesme, kırkım, nakliye, kalabalık, sıkışık, havalandırmasız barınaklar, aşırı soğuk, aşırı sıcak, aşırı nem, aşırı rüzgâr, her türlü kötü hava koşulu, tozlu ortamlar, besleme yetersizlikleri stres faktörleri arasında sayılabilir. Ayrıca kuzulardaki aşırı parazit yükü, özellikle de akciğer kıl kurtları solunum yolu enfeksiyonları için hazırlayıcı sebeplerdir.
Kuzularda zatürre (pneumoni) zayıflama, ilaç masrafları ve ölümler ile büyük kayıplara sebep olan önemli bir hastalıktır. Hastalığın yapıcı sebebi çoğunlukla Mannheimia haemolytica adı verilen bakteridir. Çoğunlukla hastalıkta bu mikroorganizma (Pasteurella haemolytica) ile birlikte Mannheimia haemolytica biotip T (Bibersteinia trehalosi) tespit edilir. Ancak kuzuların zatürre olmasında başka mikroorganizmaların da katkısı bulunmaktadır. Staphylococcus aureus, E. coli, mycoplasmalar, Trueperella pyogenes, Aeromonas, Pseudomonas, Klamidya, streptokoklar da enfeksiyonda eşlikçi olarak rol oynayabilirler.
Pasteurella multocida ve Pasteurella haemolytica enfeksiyonu aynı zamanda kuzularda çoklu eklem yangısı (poliarthritis) ve koyunlarda mastitis (meme yangısı) olarak ortaya çıkar. Özellikle hasta kuzuların annelerini emerken memelerine Pasteurella mikrobu bulaştırmaları sonucu koyunlarda mastitis görülür.
Koruyucu Hekimlik:
Koruyucu hekimliğin temeli; risk faktörlerini azalt, koşulları düzelt, stresi önle şeklinde özetlenebilir. Bu işler doğru yapılmalı, ayrıca Pasteurella aşıları ihmal edilmemelidir.
Pasteurella aşıları anne adayı koyunlara doğumdan 40 ve 20 gün önce 2 kez tekrar edilerek (rapel) yapılmalı, kuzuların ağız sütünü aldıklarından emin olunmalıdır. Ayrıca 2 aylıktan büyük tüm kuzular yine rapelli olarak aşılanmalıdır. Hasta olanlara da aşı yapılmasından çekinilmemelidir.
Anne adayı koyunlara uygun şekilde parazit mücadelesi yapılmalı, özellikle akciğer kıl kurtları yönünden antelmentik ilaçların doğru dozda kullanılması sağlanmalıdır.
Tozlu ortamlar sorun yaratır. Toz akciğerlerdeki direnç sistemini bozar ve hastalığa zemin hazırlar.
Sıcaklık stresi dolayısıyla hayvanların vücutlarında alkali rezerv azalır ve hayvanların direnç sistemleri olumsuz yönde etkilenir. Sıcak aylarda yemlere sodyum bikarbonat (yemek sodası) ilave edilmesi yararlı olur.
Solunum yolu enfeksiyonları kapalı barınaklarda daha fazla görülür. Islak ve pis altlıklar, ortamdaki aşırı nem, kalabalık ve sıkışık barınaklar hastalığın hazırlayıcı sebepleri olup, mutlaka düzeltilmelidir.
Stresin kaçınılmaz olduğu durumlarda, örneğin; nakliye, yer değiştirme, ani hava değişiklikleri gibi hallerde hayvanların direnç sistemlerini (savunma mekanizmalarını) yüksek seviyede tutacak şekilde yemlere bazı destekler ilave edilmelidir. Bu destekler mineraller, vitaminler veya aminoasitler olabilir.
Sütten kesme dönemi en büyük stresin yaşandığı günlerdir. Sütten kesme günlerinde kuzuları katı yeme alıştırmak ve vücudu dirençli kılmak için yem katkıları kullanılmalıdır. Yetersiz beslenmenin önüne geçilmeli, besleme yönünden eksiklikler olmaması için özen gösterilmelidir.
Hastalığı önlemek tedaviden daha ucuz ve garantilidir. Hastalık çıktıktan sonra yapılan tedavi girişimleri her zaman başarılı olmaz. Bu tedavi denemeleri esnasında kuzu kaybı, ağırlık kaybı yaşanabileceği gibi, bolca ilaç masrafına da katlanmak gerekecektir. O yüzden koşulların iyileştirilmesi ve aşılama yapmak en akılcı yöntemdir.
Kuzularda zatürrenin tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Oksitetrasiklin, Tilmicosin ve Tulathromycin etken maddeli antibiyotiklerle tedavi denemeleri yapılır. Tedavi esnasında da koşulların iyileştirilmesi yönünde gayret sarf etmek şarttır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.