Ali EYCE
MASKENİ TAK! KAVGANI YAP!
İki insan kavga eder de, onları seyreden birisi güler mi?
Gülüyorsa, kesin onları tanıyor ve onların ikisinin de düşmanı ve birbirlerine girmesinden dolayı, birbirlerine zarar vermelerinden dolayı, düşmanlarım zarar görüyor düşüncesiyle gülüyordur.
Kavgaya canlı şahit olmadım, kavga edenleri hiç tanımam, kavgayı televizyon ekranlarından gördüm ve güldüm!
Trafikte yol kavgası.
Ya yol vermemiştir, ya da yol vermiştir, işler yolunda gitmemiştir.
İnmiş bir arabadan iki, üç kişi, diğer aradan inen bir kişiyle başlamışlar kavga etmeye.
Sözlü kavga, el hareketleriyle devam eden kavga, birbirlerine yumrukların rastgele sallandığı anlara dönüşüyor zamanla.
Kavga da kim kime vuruyor, kim kaç darbe aldı, kimin eli, kimin yüzünden inanın hiç mi hiç fark etmedim.
Benim dikkatimi çeken, trafik yolunda kavga edecek kadar cahilleşen, arabadan inip, düşman bellediği karşı taraftakine, haklı olduğunu önce sözlü, sonra hareketli, en sonunda ise vuruşlarla ispatlamaya çalışan cahillerin yüzleri oldu.
Her birisinin yüzünde virüsten dolayı maske vardı!
Birbirlerini öldürmek, birbirlerine zarar vermek istiyorlardı belki ama birbirlerine virüsü bulaştırmak, birbirlerinden virüs kapmamak için maskelerinden taviz vermiyorlardı.
Kendi salığını bu kadar ince düşünenlerin, başkasının sağlığına karşı saldırganlık içinde olması tam da gülünecek olay.
Her şeyi karşıyız ama en çok virüse karşı!
Birilerinin kafası kırılabilir, gözü çıkabilir, kolu çatlayıp, iç organları zarar görebilir, bunların hiçbir önemi yok.
Kavgada etsek, birbirimize dövsek, birbirimizi de öldürsek, değmeyen nedenlerden dolayı, tek kural baki.
Maskeni tak, kavganı yap!
İnsanı düşman, virüsü dost bil!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.