Melih Baki'nin Aşk şarkıları albümü çıktı
"Bu albüm, sanat eseri, büyük bir azmin ve dinmeyen sanat aşkının sentezini oluşturacaktır."
Almanya´nın Gladbeck şehrinde dünyayya gelen Melik Baki;
Henüz üç yaşındayken ailesi ilebirlikte Türkiye´ye kesin dönüş yapmıştır.
Orta okul yıllarında, sanatçı 13-14 yaşlarında iken, ailesiyle
beraber tekrar Almanya´nın yolunu tutmuştur.Okul eğitimini tamamladıktan sonra, iş hayatına atılmıştır.Bedensel ve zihinsel engellilerle dört seneye yakın çalışmıştır. Daha sonra psikolojik rahatsızlıkları olan hastalara bakmayabaşlamıştır. Bu alanda daha sonraki yıllarda yöneticiliğe terfietmiştir. Hala mesleğini sürdüren sanatçı, aynı zamandainsanlara yardım edebilmekten ve onların dertlerine bir nebzede olsa, çare olabilmekten hayatı boyunca hep mutluolmuştur.
İşinden dolayı insanlara hep yakın olmayı kendine kutsal bir yololarak görmüştür.
Müzikte ilk adımlar
Yaklaşık dört yaşında iken abisinin kendisine vermiş olduğu bir
klavye ile başlamıştır aslında herşey. Televizyonda o yıllarda
çıkan tüm şarkıları ve melodileri klavyede çalmayı başaran
sanatçı, henüz çocukluk yıllarında müziğe ve sanata adeta
aşık olmuştur. Okul müsamerelerinde, milli bayramlarda şarkılar söyleyerek arkadaş ve hocalarının hep büyük beğenisini kazanmıştır.
Almanya´ya gerçekleşen göçün ardından, burada da içindeki giderek büyüyen sanat aşkını tatmin edebilmek için, şan dersleri ve özel keman dersleri almaya başlamıştır. Almanya´nın Essen şehrinde bulunan Türk Sanat Müziği korosuna katılıp, uzun yıllar solistlik yapmıştır.
Müzikte ilk ünvan “Kara Oğlan”
Koro solistliğinde büyük beğeniler toplayan Melih Baki, büyük
sanatçı ve bestekârlar tarafından da takdir almıştır.bO yıllarda büyük bestekâr Avni Anıl adına düzenlenen bir konsere, rahmetli Avni Anıl da katılıp, orada Melih Baki için güzel sözlerde bulunmuştur. Sanatçının seslendirdiği bir eser üzerine, Avni Anıl Bey sanatçımızın annesinin yanına giderek „Bu kara oğlan senin mi?“ diye sormuştur. Sanatçı hakkında „Bu özel bir çocuk ve mutlaka elinden tutulması gerekir“ diye bahsetmiştir ve sanatçının büyük umutlar vaad ettiğini görmüştür. Daha sonraki yıllarda sanatçımız, annesinin sürpriziyle kendisini TRT´nin Türk Sanat Müziği yarışmasında bulmuştur. O yıllardaki heyecanıyla birlikte, okuduğu eserin sözlerini karıştırınca, yine de yüzlerce yarışmacının arasından sekizinci olarak dikkatleri üzerine çekmiştir.
Albüme giden yol
Sesinin güzelliği fark edilince, sanatçımız bir çok düğünlerde,
özel merasimlerde, klüplerde ve restoranlarda klavyesiyle
piyanist şantörlük yapmaya başlamıştır. Her çıktığı mekanda
büyük övgüler alan sanatçı, her defasında „Neden bizleri bir
albümle sevindirmiyorsun?“ sorusuna yanıtsız kalmak istememiştir.
Eşsiz ve güzel sesiyle ilk günden beri bağlı olduğu müzik
sevgisini ve tutkusunu bir üst seviyeye çıkarmak için, kendisini
tüm sevenlerine duyurabilmek için ve bu yolda daha da
ilerleyebilmek için, sanatçımız en güzel parçalardan oluşan bir
albüm hazırlamıştır.
Bu albüm, sanat eseri, büyük bir azmin ve dinmeyen sanat aşkının sentezini oluşturacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.