Pınar Yeşiltay Sevim
METROPOL HAYATINDAKİ RESİDANCE ÇOCUKLARI
Yardımsız Ayakkabısını bile bağlayamayan nesiller
“Bırakın genetiği değiştirilmiş yiyeceği, genetiği değiştirilmiş çevrelerde nefes almaya çalışıyoruz.”
Duyu Bütünlemenin çocuk beyninin gelişimindeki mucizevi etkisini kaleme alan Ebru Albayrak Sidar’in “DUYU’LMAK İSTİYORUM” adlı kitabını okuduğumda duyu bütünlemenin önemini daha iyi kavradım. Ve ülkemde keşfedilmeyi bekleyen pek çok duyusal uyaran eksikliğine bağlı sorunlar yaşayan çocuğun varlığını fark ettim. Köşemde bu hafta yaşamla mücadelede, sosyalleşmede ya da kendisini ifade etmekte zorlanan çocuk ebeveynleri için değişen epigenetiğimizi de göze alarak bizden çocuklarımıza aktarılan ve hızla değişen çeşitli unsurlardan doğa başlığını sizlere aktarmak istedim.
Değişen doğada kalma süresi, fiziksel aktivite eksikliği, ekrana maruz kalma süresi, düzenli uyku ve beslenme başlıklarının çocuğun gelişimindeki önemi yadsınamaz derecede büyük.
Gelin bu gün DOĞA başlığını ele alalım.
DOĞA: Ebru Albayrak Sidar kitabında “Bırakın genetiği değiştirilmiş yiyeceği, genetiği değiştirilmiş çevrelerde nefes almaya çalışıyoruz.” diyor. Beynin çalışması, kasların görevini yerine getirmesi için için en hayati ihtiyaç oksijen fakat maalesef özellikle metropolde yetişen residance çocukları için sağlıklı oksijen alımından söz edebilmek neredeyse imkansız. Egzoz dumanı, klima ortamı, kapalı kapılar ardında büyüyor çocuklar. Kapalı alanlarda büyüyen çocuklarımız daha depresif, gergin ve maalesef mutsuz. Oysa çocukların doğada vakit geçirmeleri (tıpkı biz yetişkinler gibi) serotonin seviyelerinin artması ve mutlu hissetmeleri için çok önemli. Ayrıca doğada olmak D vitamini ihtiyacının karşılanması açısından da büyük önem arz ediyor. Unutulmamalıdır ki D vitaminin insan davranışları, psikolojisi ve hatta otizm spektrum bozukluğu gibi belirgin zihinsel farklılıkların oluşumuyla yakından ilişkisi var.
Çocukların rutin düzenlerinde seratonin miktarının artması için (mutlu hissetme) doğada (gün ışığında) vakit geçirmesi, sakinleşmeleri ve uykularının düzenlenmesi için de melatonin salgılanmasına ihtiyaçları var.
Yapılan bilimsel çalımalarda açık hava vakit geçiren çocuklarda uzağı görme kusuru olarak tanımlanan miyop bozukluğun çok daha az görüldüğünü kanıtlıyor. Bunun nedeni olarak da beynin kullandığı alanları geliştirmek ve kullanılmayanları köreltmek (budamak) için programlanmış olmasını ileri sürüyor. Yani kısacasıkapalı alanlarda, dar mekanlarda ve belli sınırlar içinde yetiştirilen çocukların görme duyusu uzak mesafeyi algılamasına daha az gereksinim duyduğu için beceriyi geliştirmemiş olmasından kaynaklanıyor. Beyin bu özelliğini gelişmediği için resmen buduyor.
Hem ruh sağlığı, hem fizyoloji hem de göz kusurları gibi faydasının yanında motor beceri gelişimi noktasında da çocukların doğada olması yararlı.
Fark etmişsinizdir yeni nesil çocuklar ağaca tırmanma, kaydırağa çıkma, tahterevallide dengede durma hususlarında bile yardıma gereksinim duyar haldeler. Bir çok çocukda denge merkezi sorunları var. Neredeyse her adımda düşüyor, atılan topu yakalayamıyor, fırlattıkları objeyi hedefe ulaştıramıyorlar. Biriken enerjilerini ellerindeki aygıtları oynayarak atmalarını bekliyor, yardımsız ayakkabısını bile bağlayamayan nesiller yetiştiriyoruz. Nedeninin kapalı alanlar ve doğadan uzak yaşam, baş etme becerisi ve motor gelişiminin tamamlanamaması olduğu aşikar. Yeniden kendi kendine yetebilen çocuklar yetiştirebilmek için çocukların doğaya ihtiyaçları var.
Çocuklarınızla doğada bir yolculuğa çıkmaya, birlikte oynamaya, ağaçları tanımaya (öncelikle belki de sizin çalışmanız gerekecek hangi yaprak hangi ağaca ait diye) daha fazla vakit ayırmaya ne dersiniz? Emin olun hem size hem de çocuğunuza çok iyi gelecek.
Pınar Yeşiltay SEVİM
25.08.2020
İzmir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.