Gayrimenkul sektöründe alım ve satımlar durma noktasına geldi.

Ne aldığımdan, ne sattığımdan dolayı biliyorum bunları. Sektörün içindeki dostlarımızdan öğreniyoruz.

Ne almak için soran var, ne satmak için soran var, ne de kiralamak için.

Sıfır dairenin fiyatları 500 Bin TL’den başlıyor.

500 Bin TL’yi de 1 artı 1, 50 metrekarelik daireler.

Başlayan fiyatın bittiği yer ise tamamen ucu açık, milyonlarla başlıyor ama kaç milyonlarla devam ediyor bu tamamen almak isteyen ile satmak isteyenin anlaşmasına bağlı.

Bundan üç beş ay önce gayrimenkul alanların çok karlı çıkacağını söyleyenler, gayrimenkul yatırımımın önemli bir yatırım aracı olduğunu söyleyenler sanırım bugünlerin varlığını da hisseder oldu.

5 ay önce 250 bine, 500 bine, 750 bine aldığı dairenin piyasa fiyatının direk ikiye, üçe katlandığını gören alıcılar, sanırım bir servete konduğunu düşünüyorlardır.

Ama öyle bir servet yok.

Çünkü bugün satmak istesen alıcısı olmayan milyonluk evini, tut ki satabildin, yerine daha iyisini, daha iyi fiyatla alma ihtimalin ise hiç yok.

Gayrimenkul piyasasının ayakları şimdi yerden bir hayli yüksekte. Yere değmeyen rakamları düşünmek ise insanların ancak hayallerinde.

Yurt dışına gidenler bilir, ev sahibi olmak o kadar kolay değildir, Avrupa’nın her hangi bir ülkesinde.

Evi olana zengin demezler ama evi almayan direk fakir muamelesi, göçmen muamelesi yapılır.

Eskiler derdi ya, iyi kötü kafanı sokacak bir evin oldu mu gerisi kolay, işte o dönemleri yaşıyoruz.

İyi veya kötü şu anda evi olanın işi biraz daha kolay.

Olmayanın ise vay haline!

Ne alabilecek parayı bir araya getirebilir, ne de kiralayacak parayı her ay denk getirebilir.

Yakında Türkiye’de de, Amerika’da, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi sokakta kalan, sokakta yaşamaya çalışan evsizler diye tabir edilen kitleleri görebiliriz.

Gerçi bizim aile yapımızda bağlılık halen çok ama çok var.

Öyle ya da böyle çözümler üreterek, kimse çocuğunu sokakta kalmasına, sokakta yaşamasına izin vermez. Evinin bir odasını verir, aşının bir tabağını verir yine de izin vermez.

Bu da gösteriyor ki, şartlar ne olursa olsun aile bağlarınız güçlüyse, aile kavramınız güçlüyse, bir şekilde hayatınıza evli olarak devam ettirebiliyorsunuz.

Gayrimenkul konusunda, alım ve satım yapılabilmesi için önümüzde uzun bir nadasa dönemi var.

Bu nadasa dönemde gelirler artacak, gayrimenkullerin fiyatı artmayacak.

O zaman milyonların ederi de, değeri de can yakmayacak.

Hep beraber evli olarak yaşayabileceğiz.