NEDEN MUTSUZUZ ?

En pozitif en enerjik halimle atıyorum kendimi dışarı...

Herkes mi mutsuz arkadaş... Yahu kimsenin yüzü gülmüyor.

Çocukluk arkadaşlarımın biri sosyal medyada özelime çok güzel bir şey yazmıştı.

Aklıma o geldi hemen...

'' Eskiden fakirdik ekmek bulamazdık zorluklar çekerdik Mutluyduk be Mikrop um ''...

Kesinlikle ne güzel bir sözdü o öyle...

Tam 21 yıldır sahnedeyim... İşim insanları mutlu etmek.Eğlendirmek en güzel şarkıları söyleyip güzel anılar bırakmak...

Doğum günlerinde , düğünlerinde ve özel günlerinde akıllarda kop kop Mikrop dediklerinde '' amma eğlenmiştik '' demeleri yeter bana.

Dostlar! düşünüyorum da şimdi aşklar... Dostluklar... Arkadaşlıklar hatta ve hatta en yakın akrabalıklar bile menfaate dayalı olmuş.

Bunu sadece ben demiyorum... Şu anda bu yazımı okuyan sizlerde aynı şeyi söylüyorsunuz dur.

Mutluluk gerçekten çok bizlere çok uzak.

Amma mutsuzluklarımız var... Git gide de artıyor.

Zaman hızlıca geçiyor,teknoloji hızlıca ilerliyor ilişkiler yavaşlattıkça oluyor ne.

Mutsuzluklarımız milyonlarca olurken ona nazaran mutluluklarımız çok daha az...

Her gün kalktığımız da Ülkede yine bombalama oldu mu... Şehit var mı ? Parası olanlar dolar yükseldi mi...

Hep bir stres hep bir stres...

Erdinç Üstündağ’ın ‘Aradığım Kitap İşte Bu’ kitabından ilhamla mutsuzluğumuzu sorguladık. 

 

Üstündağ eskiden bizi mutlu eden şeyleri şöyle sıralıyor:

 

- Ulaşım araçları yokken bir yerden bir yere insan kendi bireysel yeteneği ve bireysel imkanlarıyla giderdi. Gittiği yerin bir kıymeti olurdu.

- Elbisesini kendisi diktiği için eskitmeye kıyamazdı.

- Ekmeğini kendisi pişirirdi, ekmeğinin lezzeti olurdu.

- Günümüz insanı 7/24 uyumasa kendine ayıracak vakti yok.

- Çat kapı misafirlikleri bırakın misafirlik kalmadı. Ya da bitmek üzere.

- Bugün genel anlamda kimse kimseye gerçek anlamda derdini anlatamıyor. 

- Kimse karşılıksız olarak kimsenin yardımına koşmuyor.

 

Salt mutlu olmak için neler yapabilirsiniz?

 

- Manevi duyguları en azından bireysel olarak kendinizde yaşamaya gayret edin.

- Yalan söylemeyin, endişesiz bir hayat yaşayın.

- Sözünüzde durun, kimse size “Sen ne biçim insansın!” diyemez.

- Randevunuza sadık kalın, kimse sizi suçlamasın.

- Doğru söyleyin, herkes sizi saygın bir yere koysun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.