Banu Pirinçcioğlu
NORMAL NEDİR?
Normalleşme başlıyor.
Normalleşme planı açıklandı.
Normalleşme için geri sayım.
Nedir peki normalleşme?
Sokağa çıkmak, vızır vızır sokakları doldurmak.
Restoranlar açılacak, gece kulüpleri, alışveriş merkezleri yine eskisi gibi tıklım tıklım dolup taşacak. Trafik yine sıkışacak, bir evden üç araba yola düşecek.
Normalleşeceğiz yani.
Normalin ne olduğunu nereden biliyoruz peki biz?
Bilmiyoruz. Bize öğretilenin normal olduğunu sanıyoruz sadece.
Eskiden ben de öyle bilirdim. Buna inandırılmıştım çünkü. Bazı kalıplar var, onlar normal, doğru, olması gereken. Bunun dışında davranan herkes yanlış.
Ama değil tabii ki. Yok öyle birşey. Tek bir doğru tek bir yanlış yok. Bunu anlayıp öğrenmem yıllarımı alsa da öğrendim.
Katıldığım bir kişisel gelişim eğitiminde normal nediri konuşmuştuk. Mesela neden ölüme ağlarız? Acıyı nereden biliriz?
Öğrendiğimiz için biliriz. Acı bir olay yaşadığımızda ağlayanları görürüz ve bunun böyle olması gerektiğine kodlanırız. Bunun hikayesi çok daha uzun elbette ancak ana fikir olarak, öğretilen şeyleri öğrenerek ilerleriz. Ve sonunda normalimiz olurlar.
Şimdi pandemi sonrası normale dönüşü o kadar çok duyuyorum ki ister istemez düşünüyorum. Kime göre normal?
Dünyanın havası temizlendiyse, denizler kendine geldiyse, hayvanlar her zamankinden daha mutluysa, bu normal olabilir mi?
Standart düzen belki. Ama normal demek yanlış.
Eğer ki varolan bir durum kötülük getiriyorsa buna normal demek mümkün olur mu?
Kendi adıma, sevdiklerimi özledim, alıştığım gibi serbest olmayı özledim. Ama pencereyi açıp sohbet eden kuşların sesini duymayı çok sevdim. Duman, kir ve çokça gürültü duymayı hiç özlemedim. Bana göre bu durum bize, asıl normalin ne olduğunu gösterdi. Öğrenip dersini alanlar, hayata artık farklı bakanlar olacak evet. Bu sayının çok olması mucize olur ama mucizelere de inanmak zorundayız.
Dünyanın detoksu bitiyor. Eski düzene, standarta döneceğiz yakında. Dünyayı kirleteceğiz, doğaya huzur vermeyeceğiz. Çok kısa zaman içinde eski haline döndürmeyi başaracağız. Bu potansiyele sahibiz çünkü.
Ders almış olmasını umuyorum insanların. Eski alışkanlıklarını bırakmasını diliyorum. Çocuklarını kaptığı gibi alışveriş merkezine "gezmeye" giden anneleri daha az görmeyi diliyorum.
Arabalarını gereksiz yere kullanmaz belki insanlar.
Belki şirketler gereksiz kalabalık yaratmak yerine, evden çalışma sistemini benimser. Bunun hem kendinin hem evrenin iyiliği için olduğunu anlar.
Belki plaka sınırlaması gelir trafiğe. Mesela haftanın belli günlerinde çift plakalar trafiğe çıkar, kalan günlerde diğerleri.
Fabrikalar ayda bir gün çalışmayı durdurur.
Belki o zaman normalleşiyoruz diyebiliriz.