Arif ÇAYAN
O Aşı Bulunmadan Asla!
Korona virüsü salgını nedeniyle dünya ölümlere yanıyor.
Her ülkeden ayrı ayrı geliyor sayılar.
Azaldığına sevinirken bile ölenlerin varlığını bilmek bu sevinci hiç de gerçek anlamda sevinç yapmıyor, yapamıyor.
Normalleşme sürece haftaya başlayacak.
5 gün sonra berberler, kuaförler ve AVM’ler açılacak.
Gidenler çok olacak!
AVM’nin içinde bir şey alsa da, almasa da, boş boş gezmeyi dahi özleyenler var.
Zorlu süreç burada başlayacak.
Berberler, kuaförler ve AVM’lerde kurallar olacak, sayılar olacak, tedbirler olacak.
Yıllardır gittiğimiz berber, berber Ömer olmayacak.
Yıllardır gittiğimiz kuaför Şafak, Şafak olmayacak.
Yıllardır gittiğimiz AVM, o şenlikli, eğlenceli, insanların akın akın gidip, çıktığı AVM’ler olmayacak.
Çünkü korona virüsü salgını tehlikesi varken, olmaması da gerekli.
Normalleşme derken, eskisi gibi olma denilmediğini bilmemiz gerekiyor.
Tedbirlere uymamız, uymayanı uyarmamız ve uyulmayan yere de girmememiz gerekiyor.
Kimin için öncelikle kendimiz için, sonra sevdiklerimiz için, sonra insanlık için.
Ama biliyorum, bana virüs gelmez, gelse de hiçbir şey yapamaz, yapsa da ben onu yatakta yenerim diyen zihniyeti kabadayı insanlarımız maalesef olacak.
İşte onlar insanların tamamı için inanın virüsten daha büyük tehdit.
Bilim adamları diyor, 1 yıl tedbirli yaşam.
Bilim adamları diyor, aşı bulunmadan bu salgın bitmez.
Bilim adamları diyor, sadece yaşlıları değil, gençler de, çocuklar da bu virüsten dolayı hayatını kaybedebiliyor.
Ben de virüs var diye kimsenin üzerinde asılı tabela olmadığına göre, virüslü olup da hastaneden, tedaviden kaçanların varlığının da olduğunu düşündüğümüzde, öldüren virüs hala yaşıyorken bize düşen tek şey var.
O aşı bulunana kadar asla eskisi gibi yaşamamak!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.