Ali EYCE
Projeleriniz kayıtta! Hadi bakalım!
Çok yoğun bir ay Mart ayı. Çok yoğun geçen siyaset ve ekonomi, beraberinde gelen tartışmalar, yeni düşünceler, yeni projeler seçimin sonucundan daha çok insanlar üzerinde baskı yaptı.
Her partinin, her adayın projeleri o kadar güzel ki, her birisine ayrı ayrı tamam dememek elde değil.
‘Ben şunu yapacağım’ diyene niye yapacaksın diyemiyoruz.
‘Ben bunu da yapacağım’ diyene niye daha fazlasını diyorsun hiç diyemiyoruz.
Seçmen olarak ne yapıyoruz peki.
Dinliyoruz, kafamızda çözümlemeye çalışıyoruz.
Kemikleşmiş oyumuzu değiştirmeyi düşünmüyorsak en güzel projeye dahi kulağımızı, gözümüzü ve beynimizi tıkıyoruz.
Henüz kemikleşmemiş oyumuzla ise, acaba ne kadar gerçekleşebilir, acaba yaşadığım yerin sorunlarına çözüm olur mu diye düşünüyoruz.
Yani seçmen olarak çok zor bir 10 gün daha bizi bekliyor.
Seçim sandığına atacağım belki içinde mühür vurulmuş oy belki ama o bir oy için neleri düşünmüyoruz ki.
Çok düşünsek de, az düşünsek de sonunda, ülkemizdeki demokrasi sahip çıkma, bize verilen en güzel yasal hakkı kullanmak için o sandığın başına gideceğiz.
Tamam arkadaş, sen otur o Belediye Başkanlığı koltuğunda, tamam arkadaş sen otur o meclis koltuğunda, tamam arkadaşlar sizler oturan o muhtar koltuğunda diyeceğiz.
Sonra önümüzdeki 5 yıl, 2023’e kadar verdiğimiz oyun karşılığını bekleyeceğiz.
Sade, tarafsız ve demokratik hakkını kullanan seçmen olarak cebimize değil, penceresinden baktığımız sokağa, caddeye, mahalleye, ilçeye ve şehre bakacağız.
Ya iyi ki bu başkana oy verdik diyeceğiz, ya da verdiğimize pişman olacağız.
Son pişmanlık fayda etmez dedikleri siyasette, o sandıkta doğru karar vermemiz üzerine söylenmiş bir sözdür.
Seçmen olarak üzerimizde taşıdığımız sorunluluğun farkındayız da, seçilecekler acaba bu sorumluluğun farkındalar mı?
2019 Mart ayında söylediklerini, 2023’e kadar yapmadıklarında, yapamadıklarında türlü türlü bahaneler ve sebepler üzerine kurarak, ‘Benim adım hıdır, elimden gelen budur’ mu diyecekler. Demesinler!
Nüfus müdürlüğüne karşı dava açıp, mahkeme kararıyla adlarını ‘Hıdır’ yapana kadar hiç demesinler.
Projeleri anlatırken, ama, lakin, fakat gibi kelimelerle başlayan, şartlı, şurtlu konuşmuyorlarsa, mümkünse göreve geldiklerinde de bahaneli konuşmasınlar.
Ya yapsınlar, ya da yapsınlar.
‘Yapamadık ama bir sorun niye’ diye ağlamasınlar.
Şener Şen’in klasik filmi Banker Bilo’daki gibi, ‘Bir sor niye yaptım’ diye bizi üzmesinler.
Biz kişi olarak onlara oy vermiyoruz, biz kişi olarak daha güzel bir yerde yaşamak için onları tercih ediyoruz.
Biz kişi olarak onları, 5 yıl görev mahkûmu ilan etmiyoruz. Biz onları kendimize görevli olarak seçerek atıyoruz.
2019-2023 tarihleri arasında ölmez kalırsak, elimiz tutar yazarsak, vatandaşlara ulaşmanız, onlara projelerinizi anlatmanız için ne kadar imkân tanıdıysak, yapamadıklarınızı ilan etmek için de aynı imkâna sahip olarak buradayız.
Oy alıp seçilenlere şimdiden kolay gelsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.