Merhaba sevgili Medya Ege okurları,

Refleksterapist olmak için sadece Refleksterapi bası tekniklerinin yeterli olmayacağının nedenlerini anlattığım yazı dizisinde bu hafta psikolojiyi ele almak istedim.

İnsan sadece biyolojik ya da sadece sosyal bir varlık değildir, insan ruhu ve bedeniyle bir bütün olabilir. İnsan, onu oluşturan genetik bileşenlerin çevre ile karşılıklı etkileşimi sonucunda var olur. Psikoloji bilimi, insanı anlamada bu bütünsel bakış açısını korur. Amaç, insanı daha iyi anlamak ve ona yardımcı olmaktır. Refleksterapi seanslarında koruyucu tedaviden çok destekleyici tedavi üzerine çalışıyoruz bizler. Dolayısıyla danışanlarımızın hepsi bir sağlık derdinden muzdarip kişiler. Hasta olma ve hastalık psikolojisinin onlarda yarattığı yoğun stres ile sadece bası teknikleriyle şifa sağlanmak mümkün değildir. İyi bir Refleksterapi Uzmanı insan psikolojisi ile ilgili de eğitim almış olmalıdır. En az anatomi ve fizyoloji bilmek kadar psikoloji bilmek de tedavide çok önemli bir yere sahiptir. Danışanlarımızın bir kısmı, yoğun stres, panik atak, anksiyete, depresyon, mani atakları ve kişilik bozuklukları ile baş etmeye çalışan kişilerden oluşuyor, hastalığı bilmeden tedavi etmek mümkün değildir ve bir canlıya uygulanan her tedavide manevi olarak verdiğimiz güven ve inanç önemli bir yere sahiptir.

Refleksterapi mesleği çok hassastır çünkü sağlığı ele alır, adanmışlık gerektirir, insana değer veren uzmanlar tarafından toplumun yaşam kalitesini yükseltecek, kişinin hastalığına ve şiddetine göre uygulama yapılmalıdır. Tedaviye gelen kişi, kendini uzman karşısında huzurlu ve güven içinde hissetmelidir. Refleksterapi uygulanan alanın hijyenik, ferah ve huzur verici olmasına dikkat edilmelidir. Unutmayalım ki danışanlarımız seans boyunca ve sonrasında huzurlu ve sorunlara göğüs germeye yetecek gücü ve güveni kazanmış olarak ayrılmalıdır. Tedaviye başlamadan önce kişinin sağlığı hakkındaki geçmiş ve şimdiki şikayetlerini dinlemeli, sorular sormalı, raporlar haline getirmeli böylece kişinin nasıl bir tedavi sürecine ihtiyacı olduğu hakkında fikir edinmelidir. Tedaviye gelen kişi sedyeye uzanarak huzur ve güvende tedaviye hazır olmalıdır. Tedaviye başlamadan yspılan öngörüşme bu asürecin daha rahat geçmesini sağlar, uygulama yapacağı alanı bölgeyi dinlediği bilgiler ve ayak üzerinde yaptığı muayene ile birleştirir ve nasıl bir protokol izleyeceğine karar verir. Bu inceleme esnasında varsa nasırların yeri, ayakların yumuşaklığı yada sertliği, bazı bölgelerin renk değişikliği ve şişlikler kişinin sorunları hakkında teşhis yaparak ipucu verebilir. Bu teşhislerde doğru bil dille hastaya anlatılmalıdır. Ne bilimden uzakta ne de sadece robotuz. Fiziksel tedaviyi manevi şifayla tamamlamazsak eksik kalmış olacağız. Ben meslek hayatım boyunca hep buna dikkat ettim ve fakültede aldığım psikoloji derslerine ek olarak Nlp gibi farklı yöntemlerle bilinç ve bilinçaltı çalışmaları öğrenerek mesleğimi destekledim.

Sağlık sektöründe çalışmak kolay değildir bu yüzden tekrar ve tekrar belirteceğim, her ayak ovuşturan Refleksterapi uygulaması yapmış olmaz. Yazımın son bölümüne de haftaya devam edecek.