Ali EYCE
RAMAZAN AYI VE VİRÜS!
Nisan’ın 13’ünde mübarek Ramazan Ayına giriyoruz.
Ramazan ayının sosyal hayata katkısı manevi anlamda çok fazla olsa da, ekonomik anlamda, çoğunluğu oruç tutan insanların varlığı, çoğunluğu oruç tutan insanlara saygı duyanların varlığı, ister istemez Ramazan ayını diğer aylara göre daha durgun geçiyor.
Yani kafeteryalar, restoranlar, eğlence yerleri vs açık olmuyor.
Dolayısıyla hazır ortada salgın nedeniyle bunların yaratabileceği bulaş riskiyle mücadele varken, Ramazan ayında kısıtlamalar tam olarak uygulanmalı.
Cumartesi Pazar gününe ilave olarak 13 Mayıs’a kadar toplu oturumların olabileceğin alanlar tam olarak kapatılmalı.
Bilim adamları zaten kapatın diyor.
Ekonomi düşünülerek, insanların, işyerlerinin geleceği düşünülerek yarım olsun, çeyrek olsun diye kısıtlamalar biraz gevşetiliyor.
Ramazan da bu gevşememler de ortadan kaldırılmalı.
Ülke olarak, hazır Ramazan ayını kavuşmuşken, maddi ve manevi nefsimizi kontrol etme ibadete içine girmişken, bu kontrolü virüs yönünden de uygulamakta büyük fayda olduğunu düşünüyorum.
Ne zaman için 13 Mayıs için.
Bir ay kendimizi kısıtlayalım, sonrasında gelen yaz aylarına virüsle mücadelede o hedeflediğimiz düşüklüğü yakalayarak ve daha fazla özgürlükler içinde yaşayarak girelim.
Hafif hafif, gevşetip, bırakıp yaptığımız kısıtlamalar gösterdi ki, virüsle mücadelenin şakası yok.
Tıpkı borsa gibi, kısıtladıkça düşüyor, gevşettikçe yükseliyor bulaş ve bulaşa insanların sayısı.
Ramazan ayı, herkese maddi ve manevi bereketiyle gelsin.
Ramazan ayı, aldığımız tedbirlerle sonrasında daha özgür bir dünyayı bir bahşetsin diyorum.
Mutlu hafta sonları!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.