Torbalı’da önceki gece iki şiddet olayı yaşandı. 

İki insan hayatını kaybetti. 

Nedeni para. 

Para isteyen, istemeyi kendine hak gören, alamazsam öldürürüm diyen bir düşüncenin varlığını nasıl kabul edebiliriz ki?

Eline silah alacaksın, sokağa çıkacaksın, şöyle giyimine, kıyafetine bakacaksın, ‘bunda para vardır kesin’ diye düşüneceksin.

Parasızlığın çözümü bu kadar basit.

Peki, bu kadar basit düşünceye sahip olan bu düşünceyi nereden alıyordur?

Annesi küçükken, onu emzirirken, ağzına bir lokma ekmek koyarken, “Oğlum bak, bunları yemek için, para bulman ve insan öldürmem gerekir’ dememiştir.

Babası biraz büyüdüğünde, cebine beş lira koyduğunda, ‘Oğlum bundan daha fazlasını almak istiyorsan, ya çalışacaksın, ya da eline silah alacak, çalışanı vurup, elindekini alacaksın’ dememiştir.

Onu yetiştiren anne ve baba bunu demediğine göre, onu öyle yetiştiren başka birisi, birileri ve etkileri vardır.

Hani zaman zaman RTÜK’e diyoruz ya,  dizilerde bu ne şiddet, bu ne kanun tanımamak, işte bu tür insanlar, açık dizilerin, gizli öğretilerinde yetişiyor maalesef.

Yüzlerce olayın yaşandığı yerde, polisin ortaya çıkmaması, binlerce insanın öldüğü yerde yargının yok sayılması, binlerce kurşunun atıldığı yerde kimi insanların hiç ölmemesi, yaralanmaması, kimi insanların ise leblebi gibi harcanması, gençliğe, özellikle suç işlemeye eğilimli, çalışmamaya yeminli gençliğe ne öğretiyordur sizce?

Bize eğitim şart diyen, eğitim uzmanlarına sorun, eğitim sadece kendi evimizde, kendi çocuğumuza mı şart, kapitalist sistemin içinde para kazanmak için şiddet dolu dizileri çekip, ‘Tutuyor, izleniyor, para kazanıyoruz, bizim için bu önemli’ diyen zihniyete de şart mı?

İnsanların sağlığını düşünerek sigarayı, alkolü yasaklandığı, televizyonlarda gösterilmesine dahi engellediği mantık içinde, silahların, kurşunların ve şiddetin varlığını yasaklamaya gerek görmüyorsanız, 

Bize de sağlıklı yaşarken, sağlıklı ölmek düşer.

Nokta.