Ali EYCE
ŞARBONLU GAZETECİLİK!
Sosyal medyada dolaştı ‘Şarbonlu Et’ hikayesi.
Sonradan ‘Şarbonlu Et’, ‘Şarbonlu Kasap’a dönüştü.
Araştırdık ama bulamadık.
Kaynak olmaya çalışanlar ısrarla ‘Var’ dediler.
Amaçları ekonomide fiyatlandırma krizinden sonra bir de şarbonlu et krizi yaratmak mı ?
‘İzmir’de Şarbon Var mı? ‘ başlığıyla dünkü köşe yazısında, kamuoyu adına, açıktan sorduk Medya Ege Yayın Gurubu olarak.
İsterdik ki, ulaşmaya çalıştığımız yetkililer, telefonlara çıksın, cevap versin.
Biz de yazıyı yazmak, bu soruyu sormak zorunda kalmayalım.
Ama onların işi bizden daha çok.
Biz soruya cevap ararken, öte yandan sosyal medyada market taraftarlığı yapanlar, tuttuğu marketi dışında, rakip gördüğü marketler üzerinden şarbon yalanını sündürdükçe, sündürdü.
En sonunda Tarım Bakanlığı da devreye girdi.
‘YOK, YOK ve YOK’ diye sert açıklama geldi.
Şarbon konusu kapandı.
Şu sıralar, bu şarbonlu sosyal medya yalancıları hakkında yasal takip yapılıyor.
Öyle ya, onlar, satıcıya da, alıcıya da, ülke ekonomisine de zarar verdiler.
Zararın hesabını da yasalar önünde cezalar alarak verecekler.
Ancak benim burada aklıma yatmayan bir durumda yok değil.
Tarım Bakanlığı açıklamasında, İzmir açıklarında hayvan taşımacılığı yapan bir gemiye, olası bir salgın için ilaçlama yapıldığını duyurdu.
Bu ilaçlama, bizim sosyal medyada ki şarbon yalanının doğduğu yer belli ki.
Tarım Bakanlığı veya bu tür operasyonlara giren ilgili kurumlar, sosyal medya üzerinden böyle yalanların oluşmasına ve bunun az veya çok zarar vermesinin önüne geçmeliler.
Yapılan işlemle ilgili, kamuoyunu aydınlatıcı bir bilgi paylaşımı olsa, o gemide ne var, orada neler oluyor merakından sonra insanların sosyal medya üzerinden yalanları sündürmelerinin de önüne geçilmiş olmaz mı?
Kamuoyunu uzun süre meşgul eden, firmaları taraftarlarının yalanıyla kötüleyen bu tür oluşumların önüne geçilmiş olmaz mı ?
Şimdi sosyal medyada yeni bir yalan rüzgarı daha çıktı.
Şarbonlu Gazetecilik!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.